Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi (DEUK) ve Dünya Sosyalist Web Sitesi, Yunan devletinin solcu Savas Mihail-Matsas’a ve akademisyen Konstantinos Moutzouris’e yönelik adli takibatına şiddetle karşı çıkmakta ve onu kınamaktadır. Bu insanlar, Yunan faşistleri ile onların devlet içindeki müttefikleri tarafından örgütlenmiş bir yasal komplonun hedefleridir.
Savas Mihail, Yunanistan’daki İşçilerin Devrimci Partisi’nin (EEK) genel sekreteridir. Savas Mihail 3 Eylül’de yargıç karşısına çıkacak. Faşist Altın Şafak örgütü, “faşizmi ezin” sloganını attığı için “hakaret” ve “şiddeti ve huzursuzluğu kışkırtma” suçu işlediği ve faşizm karşıtı bir gösteriye katılma çağrısı yaparak “iç barışa zarar verdiği” gerekçesiyle, EEK’in genel sekreterine dava açmıştı.
Söz konusu olay, EEK’in, Altın Şafak’ın Atina’daki göçmen topluluklarına yönelik öldürücü saldırılarına karşı düzenlenen protestoya katılım çağrısı yapan bir bildiri dağıttığı dört yıl öncesine -Mayıs 2009’a- ilişkin olmasına karşın, devlet yetkilileri, bu talebi kabul ettiler.
Altın Şafak, aynı ay içinde, aralarında Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE), SYRİZA’nın, ANTARSYA’nın ve EEK’in yanı sıra göçmen derneklerinin de bulunduğu çeşitli parti ve örgütlere karşı dava açmıştı. Aynı zamanda, Atina Ulusal Teknik Üniversitesi’nin dekanı olan Konstantinos Moutzouris, Athens Indymedia adlı web sitesinin üniversitenin yerleşkesinden yayın yapmasına izin vermekle suçlanmıştı.
Yunan polisi, 2012 genel seçimleri sonrasına kadar, davada suçlananları yargı kararıyla sorgulamaya başlamadı. Yalnızca Savas Mihail ve Moutzouris, mahkemeye başsavcılık tarafından çağrıldı.
Altın Şafak, Savas Mihail’e karşı iğrenç bir antisemitist kampanya başlatmış durumda. Örgüt, Mihail’e yönelik fiziksel saldırıları kışkırtıyor ve onu “Yunanistan’da Yahudi-Bolşevik bir rejim kurmak için Yunanlılar arasında iç savaş çıkarmayı amaçlayan Dünya Yahudi Komplosu’nun bir aracı” olmakla suçluyor. Bu üslup, Mihail’e yönelik hukuki zulmün ardında yatan faşizan gündemi açığa vurmaktadır.
DEUK, Savas Mihail ile uzlaşmaz siyasi farklılıklarını kapsamlı bir şekilde belgelemiştir. Bununla birlikte, bu farklılıklar, bizim ona karşı açılan ve Yunanistan’daki gerici güçler tarafından kışkırtılıp doğrudan doğruya temel demokratik haklara yönelen haksız davaya karşı muhalefetimizi azaltmamaktadır. Yaklaşan mahkemenin apaçık ortada olan amacı, Yunan devleti, polisi ve istihbarat aygıtı ile belgelenmiş ilişkilere sahip bir faşist örgüte yönelik muhalefeti susturmaktır. Bu, düşünceyi özgürce ifade etme ve basın özgürlüğü gibi temel demokratik haklara yönelik bir saldırıdır.