Yunanistan’da liselerdeki işgal eylemleri ile doktorların ve ulaşım işçilerinin grevleri ülke geneline yayılırken, Perşembe günü lise öğrencileri hükümetin sürü bağışıklığı politikasına karşı protesto yürüyüşü düzenlediler. Bu toplumsal muhalefet dalgası, Avrupa Birliği’nin (AB) kemer sıkma programlarıyla mahvedilen Atina hastanelerinin, aralarında 17 yaşında hastaların da bulunduğu 580 COVID-19 hastasıyla dolduğu sırada geliyor. Hastaların 70’i entübe edilmiş durumda.
Uluslararası medyanın topyekûn karartma uyguladığı koşullarda, yüzlerce lisedeki öğrenciler ve geniş işçi kesimleri, Başbakan Kiriakos Miçotakis’in sağcı Yeni Demokrasi (ND) hükümeti önderliğinde uygulanan, AB’nin okula dönüş kampanyasına karşı mücadeleye giriyor. Okula dönüşe, sendikalardan veya ana burjuva muhalefet partisi olan, kemer sıkma yanlısı Syriza’dan (“Radikal Sol Koalisyon”) herhangi bir muhalefet gelmiş değil.
Lise öğrencilerinin, ND hükümetinin okula dönüş kurallarına karşı protestoları hız kazanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta başlayan okul işgalleri hareketine Pazartesi günü onlarca lise katılırken, Salı günü 100 okul işgal edilmiş durumdaydı. Perşembe günü ise, Kathimerini, büyük kısmı Atina çevresindeki Attika bölgesi, Selanik, Girit, Ahaya ve Magnesia’da bulunan 200’den fazla okulun işgal edildiğini bildirdi.
Sosyal mesafe önlemlerinin ve koşullarının olmayışına, işçiler ve gençler arasındaki öfke büyüyor. Buna, virüsün yayılmasını kesinleştirecek yetersiz bir havalandırmaya sahip kalabalık mevcutlu sınıflar da dahil. Protestocu öğrencilerin ana talepleri, sınıf mevcutlarının 15 kişiyle sınırlandırılması, bunu yapabilmek için gereken öğretmenlerin kadrolu olarak atanması ve ek temizlik çalışanı istihdam edilmesi şeklinde.
Dayanışma grevine giden işçiler, aynı zamanda maaş zammı ve toplu sözleşme iyileştirme talep ediyor. Perşembe günü, Atina yakınlarında bulunan Pire limanındaki grev, 24 saat boyunca, deniz ticareti ve feribotlar dahil olmak üzere bütün deniz trafiğini durdurdu. Olympic Air adlı havayolu şirketi, grev nedeniyle Pazartesi’den Çarşamba gününe kadar Atina ile çeşitli Yunan adaları arasındaki 58 iç uçuşu iptal etmek zorunda kaldı.
Perşembe günü, öğretmenlerin ve velilerin de destek verdiği öğrenciler, hem sürü bağışıklığı politikalarını hem de Miçotakis hükümetinin Fransa ile ittifak içinde Türkiye’ye karşı yaptığı askeri takviyeyi protesto etmek için Atina’da ve Selanik’te yürüyüş düzenlediler.
Atina’da Press Project’e konuşan protestocu öğrenciler, Miçotakis orada olsaydı onu şunları söyleyeceklerini belirttiler: “Bize okulları kapattığımızı söylüyorsun ama senin politikan okulları sağlık bombalarına dönüştürdü ve okulların COVID-19 nedeniyle birbiri ardına kapatılmasıyla sonuçlanıyor! Bize haklı olduğumuzu ama sana bir iyilik yapmak ve haklarımızdan vazgeçmek için evde oturmamız gerektiğini söylüyorsun. Bir yandan hiçbir şeyin çözülemeyeceğini, güvenli okullar talep ederek çok şey istediğimizi iddia ederken, bize, geri adım atarsak taleplerimizi karşılayacağını söyleme cüretine sahipsin.”
Protestocular, 18 yaşından itibaren başlayan askerlik hizmetini 10 aya çıkarma hamlelerine ve Paris ile Atina arasında Türkiye’yi hedef alan son büyük silah anlaşmasına karşı da sloganlar attılar.
Atina bölgesindeki öğrenci protestolarını ve okul işgallerini yöneten bir çatı örgütü olan Atina Öğrencileri Koordinasyon Komitesi, Miçotakis hükümetinin militarist bütçesini eleştiren bir açıklama yaparak bu tepkiyi yineledi: “ND hükümeti, bu yıl Fransa’dan yaklaşık 4 milyar avroya 16 Rafale savaş uçağı satın alacağını söylüyor. Sonra da bize, sınıf başına düşen öğrenci sayısını düşürmek için son derece gerekli olan öğretmenleri işe almak için para olmadığı söyleniyor.”
Birçok öğrenci, Türkiye’ye karşı kardeşi kardeşe kırdıran bir savaşa hazırlanmak için Fransız silahlarına 4 milyar avro harcanmasının, sınıf mevcutlarını 15’e indirmek için gerekli 300 bin öğretmenin işe alınmasını sağlamaya yeteceğini belirtiyor.
Stalinist Yunanistan Komünist Partisi’ne (KKE) bağlı Yunanistan Komünist Gençliği (KNE), bazı okul yöneticilerinin, liselerdeki işgalleri engellemeye ve “protestoculara ‘maskeyi reddeden kişiler’ iftirası atmaya” çalıştığını bildirdi. KNE, öğrencilerin sadece maskelerin uzun süre aynı sınıfta kalan öğrenciler arasında virüsün yayılmasını durdurmaya yetmeyeceğine dikkat çektiğini belirtti.
Perşembe günü, öğrencilerin protestolarına ek olarak, hastane doktorları, daha fazla personel ve pandemiyle mücadelede bilimsel bir yaklaşım talep etmek için Atina’da Sağlık Bakanlığı’nın dışında protesto gösterisi düzenlediler. Doktorlar, Press Project’e şunları söylüyorlardı: “Buradayız çünkü hükümet Ulusal Sağlık Sistemi’ne yardımcı olmak için gerekli adımları atmıyor. İş yükünün yoğunlaşması ve yorgunluğumuz nedeniyle hastalarımız için tehlike haline gelmeye katlanmayacağız. Hastanelere acilen toplu olarak kalıcı personel alımı yapılmalıdır.”
Doktorlar, geçici olarak çalıştırılan hemşirelerin işten çıkarılmasına karşı olduklarını vurgulayarak, bütün sağlık emekçilerinin derhal ve koşulsuz olarak kalıcı kadroya alınmasını talep ettiler. Ayrıca açılan her yeni yoğun bakım yatağı için bir doktor ve dört hemşire alınması çağrısı yaptılar.
Doktorlar, Press Project’e ayrıca şunları söylediler: “Buradayız çünkü hükümet, her zaman olduğu gibi, politikası ne olursa olsun, bilim insanlarının önerdiğini söylüyor ama kendi bildiğini yapıyor.” Yunanistan’da COVID-19’dan ölümlerin arttığına dikkat çeken doktorlar, “otellerin ve turizm sektörünün gereksinimlerini karşılamak üzere yazılmış sağlık protokolleri”ni suçlayarak şöyle devam ettiler: “Bilimi, piyasanın vahşi yasalarına tabi kılan bir politikanın sonuçlarını görüyoruz.”
Yunan yetkililer, protestoları görmezden gelip AB’nin sürü bağışıklığı politikalarını uygulamaya kararlı olduklarını açıkça ortaya koydular. Kalkınma ve Yatırım Bakanı Adonis Georgiadis, Perşembe günü 342 yeni vaka ve dokuz ölüm bildirilmesine rağmen, virüsün yayılımını durdurmak için herhangi bir kapanma önlemi olmayacağını söyledi: “Yarın ya da ertesi gün kapanma olmayacak. Ondan kaçınmak için mücadele ediyoruz. Kapanma son çare. Bulaşıcı hastalıklarla ilgili danışma komitesi değil, hükümet yönetiyor.”
Miçotakis, Perşembe günü katıldığı bir televizyon programında Georgiadis’in yorumlarını yineleyerek halkın maske takmasını talep etti. Tercihin “kendi kendini savunma ile kapanma” arasında olduğunu söyleyen Miçotakis, işçileri ve küçük işletmeleri değil ama sadece bankaları ve büyük şirketleri kurtaran milyarlarca avroluk planları baz alarak, “kapanma, kapalı işyerleri ve işsizlik demek,” diye ekliyordu.
Syriza önderi ve eski başbakan Aleksis Çipras ise, partisinin, “hükümete ve Bay Miçotakis’e, kendilerini ve ülkeyi içine soktukları zor durumdan kaçma fırsatı” sağlamaması gerektiğini söyledi.
Gerçekte ise bizzat Çipras, şu anda Yunanistan’da gözler önüne serilen krizin başlıca siyasi sorumluluğunu taşımaktadır. 2015’te AB kemer sıkma programına son verme vaadiyle seçilen Çipras, bu sözlerine ihanet etmiş ve hastaneleri, okulları ve şu anda COVID-19 tarafından tehdit edilen diğer kurumları mahveden milyarlarca avroluk sosyal kesintiler yapmıştı. Syriza ile onun KKE ve sendika bürokrasisi içindeki müttefikleri, mevcut felaketle doğrudan ilişkilidir.
Yunan işçiler ve gençler için alternatif, Avrupa ve uluslararası işçi sınıfına yönelmektir. Avrupa’da ve başka yerlerde mali aristokrasinin sürü bağışıklığı politikasına karşı patlayıcı bir öfke gelişiyor ve Madrid’de hâlihazırda protestolar patlak vermiş durumda.
İşçi sınıfının önünde duran siyasi görev, sürü bağışıklığı politikalarına karşı Avrupa çapında genel greve hazırlanmak, virüsle mücadele için gerekli kaynakların kontrolünü ele almak ve Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri uğruna ortak bir mücadelenin parçası olarak Avrupa’nın işçi sınıfı düşmanı hükümetlerini alaşağı etmektir.
Ayrıca bakınız:
Yunanistan’da öğrenciler tehlikeli koşulları protesto etmek için okulları işgal etti
[23 Eylül 2020]