Bu yazı ilk kez 16 Nisan 2015’te yayımlandı.
Ukrayna’daki NATO destekli yönetim, 9 Nisan’da, eski bir Sovyet cumhuriyeti olan ülkede tüm komünist sembolleri yasaklarken, II. Dünya Savaşı sırasında etnik kitlesel katliamlar gerçekleştiren Nazi işbirlikçisi güçlerin itibarını iade eden yasaları onayladı.
“Ukrayna’nın bağımsızlığı için savaşan 20. yüzyıl savaşçılarının yasal statüsü ve anılması üzerine” başlıklı yasa, Nazi işbirlikçisi Ukraynalı Milliyetçiler Örgütü (OUN) ve Ukrayna Direniş Ordusu (UPA) dahil, onlarca milliyetçi grubu resmi olarak meşrulaştırıyor. Yasa, devletin ve yerel yönetimlerin bu örgütlerin üyelerine ve onların ailelerine sosyal yardım sağlamasını emrediyor.
Yasa, ayrıca, “OUN’un ve UPA’nın, Ukrayna’nın bağımsızlığına kavuşmasındaki rolünü alenen kınamak yasadışıdır.” diyerek, bu listedeki örgütlerin kamuya açık her türlü eleştirisini ceza gerektiren bir suç haline getiriyor.
Kiev rejimi, benzer şekilde, “Ukrayna’nın Savunucusu Günü”nün yasal olarak 23 Şubat’tan 14 Ekim’e alınmasını kabul etti. 23 Şubat Bayramı, Ekim Devrimi’nin ardından, Kızıl Ordu, sonradan Sovyetler Birliği haline gelen topraklarda kapitalizmi restore etmeyi amaçlayan emperyalist güçler önderliğindeki askeri müdahaleyi püskürttüğü zaman, Kızıl Ordu’nun kuruluşunun kutlandığı bir Sovyet bayramına dayanıyor. Buna karşılık, yeni bayram, UPA’nın kurulduğu gün olduğuna inanılan tarihe işaret ediyor.
9 Nisan’da, ayrıca, Adalet Bakanı Pavel Petronko’nun, Ukrayna’nın 9 Mayıs’tan, yani SSCB’nin II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sı karşısındaki zaferinin 70. yıldönümü kutlamalarından önce “komünizmden arındırılması”nı sağlama vaadine uygun olarak, ülkedeki tüm komünist sembolleri yasaklayan bir yasa kabul edildi. Bu yasaları geçtiğimiz hafta ulusal televizyonda ilan eden Petrenko, komünist sembollerinin kamuda yasaklanması ile ilgili olarak, “20 yıl önce yapmış olmamız gereken bir şey” dedi.
274’e karşı sıfır oyla kabul edilen komünizm karşıtı yasa, hem komünist hem Nazi rejimlerinin lehine propagandayı ve onların sembollerinin her türlü halka açık gösterimini yasaklayarak, her iki rejimi de “yasal olarak suçlu” ilan etti. Yasa, Sovyet yetkililerine, askeri zaferlere ya da kültürel etkinliklere gönderme yapan binlerce cadde adını, heykeli, kamusal sanat eserini ve II. Dünya Savaşı sırasındaki hizmetler için verilmiş askeri madalyaları yasaklıyor.
Yasa, aynı zamanda, komünizmi desteklemekten suçlanan bütün partilerin, örgütlerin ve medya kuruluşlarının yasaklanmasını emrediyor. Yasa, amacını, “gelecekte bu tür suçların meydana gelmesine izin vermemek ve Ukrayna’nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve ulusal güvenliğine yönelik tehdidi ortadan kaldırmak” olarak açıklıyor.
Ukraynalı yetkililer, sinik bir şekilde, komünizmden arındırma yasası altında, hem SSCB’nin orak-çekiç ambleminin hem de Nazilerin gamalı haçının yasadışı olduğunu belirttiler. Bununla birlikte, Ukrayna yasama organının hedefinin faşizm değil ama sosyalizm ve SSCB’nin mirası olduğu ortada.
Gamalı haç yasağı, çoğu kurt başı ya da gamalı haça alternatif daha az açık Nazi yanlısı faşist sembolleri benimseyen Sağ Sektör, Aidar milisleri ve Svobada Partisi gibi Kiev rejimini destekleyen faşizan gruplara zorluk çıkarmayacak. Yasa önergesi, gerçekten de, bu grupların gamalı haç sembolleriyle gösteriş yapmasını engellediği ölçüde, Kiev rejiminin siyasi rengini, uluslararası ölçekte, işçilerden gizlemesine yardımcı olmaktadır.
Daha şimdiden olası bir yasaklanmanın hedefi olan ve parlamento grubu feshedilen Stalinist Ukrayna Komünist Partisi (KPU), daha geniş toplumsal muhalefeti kışkırtabileceği uyarısında bulunarak, yasayı etkisiz bir şekilde protesto etti. KPU’nun önderi Pyotr Simonenko, “Bir savaş gazisi, artık, uğruna kanını döktüğü Kızıl Yıldız Nişanı’nı takmaktan menedilmiş durumda. Tüm bunlar, yalnızca, toplumda daha büyük bir bölünmeye ve savaşın devam etmesine yol açar.” dedi.
Bu iğrenç yasalar, Kiev rejiminin ve geçtiğimiz yıl Şubat ayında Sağ Sektör önderliğindeki bir darbeyle onu iktidara taşıyan Washington ile Berlin’in başını çektiği emperyalist güçlerin canice rolünü açığa çıkarmaktadır. NATO güçleri tarafından desteklenen Kiev rejimi, o zamanlar, Rusya yanlısı Doğu Ukrayna’yı iç savaşa soktu ve bu savaş, şimdi NATO ile Rusya arasında topyekün bir savaşa tırmanma tehlikesi oluşturuyor.
Ukrayna ve onun emperyalist destekçileri, Rusya destekli ayrılıkçılar eliyle doğuda uğradıkları son yenilgiye, her zamankinden daha açık bir şekilde faşist güçlere yaslanarak karşılık veriyorlar. Kiev yönetimi, kemer sıkma önlemlerine ve özellikle askere alma emirlerine yönelik olarak Ukrayna’nın dört bir yanındaki işçiler arasında artan muhalefetten korkuyor. Batıdaki askere alma karşıtı yaygın muhalefetin ortasında, Washington ve onun Avrupalı müttefiklerinin Rusya yanlısı güçlere karşı silahlandırmayı ve eğitmeyi planladığı Sağ Sektör milislerine, Ukrayna silahlı kuvvetlerinin yardımcısı resmi statüsü verildi.
Bu yasaların kabul edilmesi, aynı zamanda, Batı medyasının, faşistlerin Kiev’deki darbeye dahil olduklarına ilişkin haberleri Rus propagandası olarak reddetme girişimini de teşhir etmektedir. Faşistlerin Kiev’deki rejime katıldığı iddialarına, “boş” (New York Times), “bir fantezi” (The Guardian) ya da “büyük yalan” (Le Monde) denilerek saldırılmıştı. Ancak şimdi, faşistlere olan sempatisini bizzat Kiev rejimi duyuruyor.
Kiev’in itibarlarını iade ettiği güçler, Avrupa faşizminin en korkunç suçlarına; 6 milyon Musevi’nin öldürüldüğü Musevi Soykırımı’na ve Nazilerin 27 milyon Sovyet yurttaşının ölümüne yol açan SSCB istilasına doğrudan doğruya dahil olmuştur.
Ukraynalı Milliyetçiler Örgütü (OUN), 1929 yılında, Ukrayna’nın bağımsızlığı için savaşan komünizm karşıtı bir örgüt olarak kurulmuştu. Onun II. Dünya Savaşı sırasındaki en büyük grubunun önderi Stepan Bandera, diğer tüm milliyetlerden etnik olarak temizlenmiş bağımsız bir Ukrayna için savaştı.
1941’de Nazilerin SSCB’yi istilasından sonra, 1942’de Volhynia bölgesindeki 200.000 Musevi’nin öldürüldüğü Nazi katliamına yardımcı olan OUN, Sovyetler Birliği ile savaşmak için Nazi Silahlı Kuvvetleri’ne (Wehrmacht) bir yedek güç olarak hizmet etti. OUN, 1943’te, Volhynia ve Galiçya’da bulunan Polonyalıların köylerine karşı, 60.000 ile 100.000 arasında insanı öldürdüğü kendi kitlesel kıyım harekatını başlattı. Bu örgüt, ayrıca, Ukrayna’daki Nazi işgaline karşı savaşan Sovyet yanlısı partizanlara da saldırdı.
CIA, Sovyetler’in Nazileri yenilgiye uğratmasının ve II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından, Sovyetler Birliği’ni hedefleyen gizli eylemler gerçekleştirmesi için OUN’la ilişki kurdu.
Bu faşist suçluların mirasçıları, şimdi, halk tarafından desteklenmeyen Kiev’deki rejimi istikrara kavuşturma, Rusya’ya karşı savaşı tırmandırma ve içerideki yaygın muhalefeti yıldırmak amacıyla seferber oluyorlar.
OUN’un itibarını iade eden yasa, babası Roman Nazi emri altında çalışan OUN bağlantılı Bülbül Taburu’na (Ukraynalı Bülbül Grubu Taburu) önderlik etmiş bir Radikal Parti milletvekili olan Yuri Şuheviç tarafından hazırlandı ve teklif edildi.
Hükümetin 9 Mayıs Bayramı korkusu ile Ukrayna’nın Sovyet geçmişinden ve Nazi işgaline karşı mücadeleden herhangi bir şekilde söz etmeyi yasaklamadaki ısrarı, onun politikalarının kitleler tarafından desteklenmediğinin farkında olduğunu; işçi sınıfı içindeki muhalefetin patlayıcı biçimler alabileceğinden kaygılandığını göstermektedir. Nazi yanlısı güçler, faşizm yanlısı muntazam propagandaya rağmen, geçtiğimiz yılki seçimlerde oldukça az destek aldılar (Svobada yüzde 4,71, Sağ Sektör ise yüzde 1,8 oy aldı).
Bu, Ukrayna’da faşizmin itibarının iade edilmesinin, tepeden, Kiev rejimi ve onun emperyalist amirleri tarafından yürütüldüğünün altını çizmektedir.