Almanya’da iklim aktivistlerine karşı Yeşillerin polis şiddeti

NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü vekâlet savaşında Yeşiller, Alman emperyalizminin en saldırgan partisi olduklarını kanıtladılar. Gün geçmiyor ki, Yeşillerin önde gelen temsilcileri daha saldırgan bir savaş rotası için savaş tamtamları çalmasınlar ve Ukrayna’ya daha fazla Alman tankı sevkiyatı talep etmesinler.

Eskiden pasifist olan Yeşiller Partisi iç politikada da aynı rolü oynuyor. Kuzey Ren-Vestfalya’daki (NRW) Garzweiler linyit madeni bölgesindeki Lützerath köyünün zorla tahliyesi, kendini “çevreci parti” olarak ilan eden bu parti tarafından organize ediliyor. Bu amaçla, Hristiyan Demokratlar (CDU) ve Yeşiller koalisyonundan oluşan NRW eyalet yönetimi, geçtiğimiz Çarşamba gününden bu yana iklim aktivistlerinin direnişini acımasızca bastıran binlerce polisi Almanya’nın dört bir yanından seferber etti.

Lützerath'taki polis şiddeti. [AP Photo/Frank Jordans]

Sosyal medyada yer alan haberler polis şiddetinin boyutlarını gösteriyor. Videolarda zırhlı polis araçlarının eşlik ettiği kalkanlı ve coplu yüzlerce polisin köye girdiği ve çoğunlukla barışçıl olan protestoculara saldırdığı görülüyor. Bir aktivist Twitter’da “polisin insanların kafasına vurması sebebiyle” sağlık görevlilerinin “tedavi etmesi gereken çok sayıda kafa yaralanması” olduğunu bildirdi. Aktivist ayrıca polisin sağlık görevlilerinin işlerini yapmasını da engellediğini söyledi.

Bir başka tweet ise şöyle: “#Lützerath’da tripod aktivistlerine [bambu yapılar kullananlara] karşı korkunç #polis şiddeti! Acı içinde çığlık atıyorlar ve polis burada aktivistlere kasıtlı olarak işkence yapıyor gibi görünüyor!”

Bu vahşi eylemden doğrudan sorumlu olan kişi, aynı zamanda Yeşiller Partisi üyesi olan Aachen Emniyet Müdürü Dirk Weinspach’tır. Weinspach, haftalarca sürebilecek operasyonun başlamasından önce, medyada şiddet eylemini meşrulaştırmaya çalışarak, “Sorumlu makamların demokratik yollarla aldığı kararları [...] uygulamamak ya da düzeltmek ne benim ne de polis olarak bizim görevimizdir,” demişti.

Bu durum sinizmde en üst noktayı ifade ediyor. Gerçekte Lützerath’ın tahliyesinin demokrasiyle en ufak bir ilgisi yoktur. Bu, iklim felaketini daha da kötüleştirecek ve enerji devi RWE’nin kasasına milyonlarca avro kâr akıtacak, kapalı kapılar ardında belirlenmiş bir politikanın uygulanmasıyla ilgilidir ve bunların hepsi Rusya’ya karşı saldırgan savaş politikası adına yapılmaktadır.

Lützerath’ın tahliyesi, NRW eyalet yönetimi, federal hükümet ve enerji şirketi RWE arasındaki kirli bir anlaşmaya dayanmaktadır. Geçtiğimiz Ekim ayında NRW Ekonomi Bakanı Mona Neubaur (Yeşiller) ve RWE CEO’su Markus Krebber ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck (Yeşiller), Lützerath’ın kömür madeni olarak kullanılacağını açıkladı. Onun yerine diğer köyler korunacak ve linyite dayalı elektrik üretiminin aşamalı olarak durdurulması 2030 yılına ertelenecekti.

Habeck, Neubaur ve Krebber bunu yaparken planlarını açıkça NATO’nun Rusya’ya karşı yürüttüğü savaş saldırısı temelinde gerekçelendirdiler. Habeck, “Putin’in saldırı savaşı, elektrik üretiminde doğalgazdan tasarruf edebilmemiz için bizi geçici olarak linyitten daha fazla yararlanmaya zorluyor,” dedi ve sinik bir tavırla, “Bu karar acı verici ama gaz kıtlığı göz önüne alındığında gerekli,” diye ekledi. Habeck varılan anlaşmanın “izlenecek iyi bir yol” sağladığını söylemişti.

Başka bir ifadeyle, Yeşillerin iklim ve çevre hedefleri, sadece kâğıt üzerindedir ve tamamen Alman savaş ve büyük güç çıkarlarına tabidir. Kuzey Ren-Vestfalya eyalet seçim kampanyası sırasında Yeşiller, muhalefet partisi olarak tüm köylerin korunmasını ve linyit madenciliğinin hızla sona erdirilmesini savunuyordu. Hükümeti kurduktan sonra ise, hedeflerinin tümünü rafa kaldırarak halk ve çevre için dramatik sonuçlar doğuran adımlar attılar.

Bölgedeki hasar daha şimdiden çok büyük bir düzeye ulaştı. Hâlihazırda 20’den fazla köy, 48 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Garzweiler açık döküm madeni için yol açmak zorunda kaldı. On binlerce kişi yerlerinden edildi ve son derece verimli tarım arazileri yok edildi. Hacmi teorik olarak ham çıkarma ve kullanılabilir çıkarma işlemlerinden kaynaklanan kütle açığını içeren bu açık döküm maden deliği şu an 200 metre derinliktedir. Dahası, Lützerath’ın altındaki linyit madenciliği, Almanya’nın 2015 Paris İklim Anlaşması’nın çevresel hedeflerinin çok gerisinde kalmasına katkıda bulunacaktır.

Eş Başkan Omid Nouripour gibi önde gelen Yeşiller Partisi üyeleri şimdi Lützerath’ın yok edilmesinin “iklimin korunması konusunda ileriye doğru atılmış önemli bir adım” olduğunu ilan ediyor. Bu, tıpkı silah teslimatlarının “insan hayatını kurtardığı” iddiası (yine Nouripour) kadar Orwellyen bir aldatıcı dil örneğidir. Gerçekte her iki durum da ölüm ve yıkımla ilgilidir. NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü vekâlet savaşının sürekli tırmanması bir üçüncü dünya savaşı tehlikesini görünür kılarken, Alman hükümetinin enerji politikası doğrudan iklim felaketine yol açmaktadır.

Yeşillerin hem savaş hem de iklim politikalarında sergiledikleri saldırganlık, sözcülüğünü yaptıkları toplumsal katmanların sınıfsal çıkarlarından kaynaklanmaktadır. Üst orta sınıfların zenginliği, kapitalist kâr çıkarlarının ve saldırgan bir dış politikanın savunulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle onlar, işçiler ve gençler arasında artan muhalefetten korkuyorlar. Berlin’de yılbaşı gecesi yaşanan ırkçı “kanun ve düzen” kampanyası gibi, iklim aktivistlerine yönelik giderek artan acımasız baskılar da otoriter bir polis devleti inşa etmeye hizmet ediyor.

Bazı Sol Partili politikacıların Lützerath’taki linyit madenciliğine yönelik ikiyüzlü eleştirileri, partinin esasen bu gerici gidişatı desteklediği gerçeğini gizleyememektedir. Birlikte yönettikleri federal eyaletlerin polis güçleri Lützerath’ta görevlendirilmiştir. Hatta “Kırmızı-kırmızı-yeşil” (Sosyal Demokrat-Sol Parti-Yeşiller) Berlin Senatosu (eyalet yürütmesi) Lützerath’a üç yüz kişilik bir polis gücü göndermiştir. Berlin Polis Sendikası Basın Sözcüsü Benjamin Jendro, “Başkentin polis gücü olarak, uzmanlığımız ve operasyonel deneyimimiz nedeniyle hoş bir misafiriz,” diye övünmektedir.

12 Ocak 2023

Loading