Bu konuşma, Sri Lanka'daki Toplumsal Eşitlik için Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE) üyesi Dilaxshan Mahalingam tarafından 2023 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’nda yapılmıştır. Tüm konuşmaları izlemek için wsws.org/mayday adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sevgili yoldaşlar,
Geçtiğimiz 7 Mart’ta Sri Lanka’daki IYSSE, ülkenin iki büyük üniversitesi önünde savaş karşıtı etkili gösteriler düzenledi. Gösterilerden biri savaşın harap ettiği kuzeydeki Jaffna Üniversitesi önünde, diğeri ise merkezdeki Peradeniya Üniversitesi’ndeydi.
Bu gösteriler, IYSSE tarafından dünya çapında düzenlenen, konferansların da yer aldığı bir dizi etkinliğin parçasıydı. Etkinliklerde ABD-NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşın kökenlerini ve sonuçlarını açıklıyor ve yeni bir emperyalist dünya savaşına dönüşme tehdidi taşıyan bu savaşı durdurmak için sosyalist ve enternasyonalist bir strateji öne sürüyoruz.
Savaşı durdurmak için, küresel kapitalizmin COVID-19 pandemisi ve Ukrayna savaşı ile yoğunlaşan derin krizi koşullarında artan sosyal saldırılara karşı gelişmekte olan uluslararası sınıf mücadelesine yöneliyoruz. Bu savaş ve diğer tüm emperyalist savaşlar ancak bu büyük toplumsal gücün emperyalist sisteme karşı bağımsız bir şekilde harekete geçirilmesiyle durdurulabilir.
Bu 1 Mayıs kutlamalarında üstlendiğimiz siyasi görev, savaş karşıtlığını bu büyük sınıf mücadeleleriyle birleştirmektir. İşçilerden, gençlerden ve öğrencilerden oluşan küresel savaş karşıtı hareketimizi bu strateji temelinde inşa ediyoruz.
Sri Lanka Devlet Başkanı Ranil Wickremasighe’nin geçen yıl 11 Kasım’da Kotelawala Savunma Üniversitesi’nin açılışında yaptığı konuşma, Sri Lanka’nın gelişmekte olan emperyalist dünya savaşına nasıl dahil olduğunu göstermektedir. Wickremasighe şunları söyledi:
70’li yıllarda ben bakan olduğumda bütün bunlara gerek yoktu. Çoğu insan Hint Okyanusu’na değil, Pasifik ve Atlantik’e odaklanıyordu. Bugün öyle değil. Bugün dünyadaki kapsamlı rekabet ABD ve Rusya’dan ABD ve Çin’e geçti. Dolayısıyla Rusya’da olanlar sadece bir küçük şovdur. Bu bölgede olanlar çok daha önemlidir.
Wickremesinghe “büyük güç rekabetinde” tarafsız kalacağını iddia etti. Ancak Ukrayna savaşı ve ABD’nin Çin’e karşı savaş hazırlıkları altında, Güney Asya’nın tüm bu bölgesi, gelişmekte olan bu büyük güç çatışmasına giderek daha fazla sürüklenmektedir. Wickremesinghe, ABD yanlısı bilinen sicili göz önüne alındığında ve ABD’nin artan baskısı altında, büyük olasılıkla Çin’e karşı Washington’ın yanında yer alacaktır.
Sri Lanka, SOFA ve ACSA askeri anlaşmaları, ABD ordusuyla ortak askeri tatbikatlar ve ABD’li yetkililerle düzenli ikili görüşmeler yoluyla yıllar boyunca Washington’ın Çin’e karşı savaş hazırlığına sıkıca entegre olmuştur.
Bu nedenle Güney Asya bölgesinde IYSSE’nin kampanyası, savaş karşıtı bir işçi ve gençlik hareketi inşa etmek için çok önemlidir. Bu savaş karşıtı hareketi inşa etme kampanyamız, Tamil milliyetçisi Jaffna Üniversitesi Öğrenci Birliği (JUSU) ve Üniversitelerarası Öğrenci Federasyonu (IUSF) da dahil olmak üzere, öğrencileri burjuva siyaset çerçevesi içine hapsetmeye çalışan öğrenci örgütlerine karşı siyasi ve ideolojik mücadeleyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.
JUSU, amaçları Kolombo hükümeti ile bir güç paylaşımı düzenlemesi yoluyla Tamil seçkinleri için ayrıcalıklar sağlamak olan emperyalizm yanlısı Tamil milliyetçisi burjuva partileri tarafından yönlendirilmektedir. TNA da dahil olmak üzere bu Tamil burjuva partileri, Wickremesinghe hükümeti tarafından yürütülen IMF güdümlü kemer sıkma ve polis devleti önlemlerini coşkuyla desteklemektedir. Gelişmekte olan sınıf mücadelesini tamamen Sinhalalıların meselesi olarak sinik bir şekilde alaya almaktadırlar.
30 Mart’ta Wickremesinghe ve iş dünyası liderlerinin katıldığı “IMF ve Ötesi” başlıklı bir panelde konuşan TNA’nın önde gelen üyelerinden MA Sumanthiran, IMF tarafından dikte edilen kemer sıkma politikalarının uygulanmasında Wickremesinghe ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti:
Bu reformları da ertelemeden bu yolda ilerliyoruz. Ayrıca kuzey ve doğunun ekonomik büyümeye nasıl katkıda bulunabileceği konusunda da görüşmelerimiz oldu, zira buralardaki potansiyel oldukça yüksek. Bunu gerçekleştirmek için devlet başkanı ile işbirliği yapacağız.
Bu gerici siyaset, geçen yıl JUSU Tamil öğrencilerin Devlet Başkanı Gotabhaya Rajapske’ye karşı halk ayaklanmasını desteklemek üzere düzenlenen 4 Nisan gösterisine katılmalarını engellemeye çalışmasıyla tam anlamıyla açığa çıkmıştı. Ancak JUSU’nun emirlerine meydan okuyan Tamil öğrenciler, Sinhala ve Müslüman öğrencilerle birlikte hükümet karşıtı protestolara yüzlerce kişiyle katılarak, toplulukçu gerici ayrımları aşarak birleşme arzularını ortaya koydular.
IUSF, 2012 yılında Sinhala şovenisti JVP’den ayrılan bir grup tarafından kurulan sahte sol Öncü Sosyalist Parti (FSP) tarafından siyasi olarak yönlendirilmektedir. IUSF’nin esasen yaptığı şey, öğrencileri çeşitli taleplerle hükümete baskı yapan nafile protestolarla sınırlamak ve böylece öğrencilerin, hükümete ve burjuva egemenliğine karşı işçilerin önderliğinde ortak mücadele etmek için işçi sınıfına yönelmesini engellemektir.
FSP, Samagi Jana Balawegaya (SJB) ve JVP de dahil olmak üzere muhalefet partilerinin bir geçici hükümet, yani alternatif bir burjuva hükümeti için yaptıkları hamleleri desteklemek için geçen yılki hükümet karşıtı halk ayaklanmasını raydan çıkararak ihanet etmede sendikalarla işbirliği yaptı. Şimdi bu siyaseti daha da ileri taşıyarak, hükümete sınırlı reformlar için baskı yapmak üzere “halk konseylerini” teşvik ediyor ve böylece işçi sınıfını burjuva sınırlar içine hapsediyorlar.
Hem JUSU hem de IUSF, Sri Lanka ile ilgili geçen yılki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi (UNHRC) oturumunu destekleyerek emperyalizm yanlısı karakterlerini ortaya koydular. IUSF’nin eski başkanlarından ve FSP’nin liderlerinden Nuwan Bopage oturuma bizzat katılarak Wickremesinghe hükümetinin insan hakları ihlallerinden şikâyet etti. JUSU, Tamil burjuva partileriyle birlikte UNHRC’ye bir mektup göndererek Sri Lanka hükümetinin LTTE’ye karşı iç savaş sırasında işlenen savaş suçlarıyla ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesini talep etti.
UNHRC oturumu ve orada Sri Lanka ile ilgili olarak kabul edilen karar, adadaki Tamil halkının demokratik hakları ile ilgili herhangi bir endişeden ziyade, hükümete, Çin ile stratejik çatışmalarında ABD ve diğer batılı güçlerle işbirliği yapması için baskı yapma amacını taşıyordu.
Bu iki örgüt gençler, öğrenciler ve işçiler arasında, nükleer imhaya hazırlanan emperyalist savaş kışkırtıcısı ABD ve müttefiklerinin demokratik hakların savunucusu olduğu yanılsamasını yaratmaktadır. Aynı hükümetler, ülkelerinde gelişen sınıf mücadelesini bastırırken ve aşırı sağcı faşist siyasi güçleri geliştirmeye çalışırken, demokratik haklar konusunda herhangi bir kaygı taşımamaktadır.
IUSF/FSP, gerici politikalarının açığa çıkması nedeniyle öğrenciler arasında zemin kaybederken, IYSSE’de bir alternatif arayan öğrencileri tutabilmek için haydutluğa başvuruyor. IUSF’ye bağlı Sri Jayawardenapura Üniversitesi Öğrenci Birliği, IYSSE’nin üniversitede düzenlediği ve geçen yılki kitle hareketinden dersler çıkaran konferansa katılan öğrencileri fiziksel olarak tehdit etti. IYSSE’yi destekleyen öğrencilere yönelik bu tehdit, IUSF’nin kapitalizm ve emperyalizm yanlısı politikalarının bir itirafıdır. Onların IYSSE’nin eleştirilerine verecek bir cevapları yok.
Öğrencileri, JUSU ve IUSF’nin bu gerici politikalarını reddetmeye, kapitalist sömürü ve emperyalist şiddetten arınmış bir gelecek uğruna mücadele etmek üzere IYSSE’ye katılmaya çağırıyoruz.