Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin Türkiye şubesi olan Sosyalist Eşitlik Grubu’nun kurucusu ve lideri Halil Çelik anısına, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Avustralya) önde gelen üyelerinden Peter Symonds tarafından yapılan konuşmayı yayınlıyoruz. Symonds’un konuşması, Halil’in ölümünün beşinci yıldönümü dolayısıyla 14 Ocak Pazar günü İstanbul’da düzenlenen anma toplantısında okundu.
Sosyalist Eşitlik Grubu’ndan sevgili yoldaşlar ve dostlar,
Halil Çelik yoldaşın ölümünün beşinci yılı dolayısıyla düzenlediğiniz anma toplantısına Sosyalist Eşitlik Partisi (Avustralya) adına devrimci selamlarımızı gönderiyorum.
Halil, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Türkiye şubesinin siyasi temellerinin atılmasında önemli bir rol oynadı. Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin temel makalelerini ve açıklamalarını çevirmesi, Troçkist hareketin faaliyetini Türkiye işçi sınıfına ulaştırarak, Türkiye işçi sınıfının Dördüncü Enternasyonal ve uluslararası proletarya ile siyasi bağını ve bütünleşmesini mümkün kıldı.
Halil, her türden sahte solcu ve sosyalistle, özellikle de Dördüncü Enternasyonal’den kopmuş ve Troçkizmin temellerini tahrif etmiş olanlarla ayrışmanın elzem olduğunu anlamıştı. Halil; David North’un, 1953’te DEUK’un kuruluşunda Michel Pablo ve Ernest Mandel’in revizyonizmine karşı yürütülen siyasi mücadeleleri merkeze alan ufuk açıcı eseri Savunduğumuz Miras’ı çevirmek gibi zor ve zahmetli bir görevi üstlendi.
Halil, zorlu bir siyasi yoldan geçerek DEUK’u devrimci Marksizmin gerçek partisi olarak saptamıştı. DEUK’un Halil’in zamansız ölümü üzerine yaptığı açıklamada ifade edildiği gibi:
“Troçki’nin yazılarını bulmanın zor olduğu ve sol siyasete sayısız ulusalcı ve küçük burjuva eğilimin egemen olduğu bir ülkede, gerçek Marksist enternasyonalizme giden yolun uzun ve zorlu olduğu ortadaydı. Fakat Halil gerçek bir savaşçıydı ve işçi sınıfının devrimci hareketinin temellerini atmaya kararlıydı. Hapishane, baskı ve sayısız siyasi şarlatanla deneyimleri onu yıldıramadı.”
Halil ile 2014 yılında Berlin’de tanışma şansına sahip oldum. DEUK’un ve şubelerinin çalışmalarıyla yakından ilgileniyordu. Türkiye ve daha geniş anlamda Ortadoğu siyaseti hakkında derin bir bilgiye sahipti ve uluslararası olayları yakından takip ediyordu. Türk egemen sınıfının geniş jeopolitik emellerinin yanı sıra Türkiye’deki ve bölgedeki Kürt sorunu hakkında konuştuk. Troçki’nin Sürekli Devrim teorisini ve bunun Türkiye gibi ülkeler için sonuçlarını çok iyi kavramıştı. Halil bana sonunda gerçek siyasi evini bulmuş ciddi bir devrimci gibi gelmişti.
Halil’in yaşamı ve çalışmaları yalnızca Türkiye’deki işçiler ve gençler için değil, daha geniş anlamda işçi sınıfı için de bir ilham kaynağıdır. Buna Stalinizmin, Maoculuğun ve ihanetlerinin, bunların sahte solcu savunucularıyla birlikte onlarca yıldır siyasi olarak yıkıcı bir rol oynadığı Asya da dahildir. Halil’in oluşturduğu örnek, bu ülkelerde, insanlığın karşı karşıya olduğu muazzam krizlere devrimci çözümler arayan işçilere ve gençlere, sosyalist devrimin dünya partisi DEUK’a giden yolu bulmalarında kuşkusuz yardımcı olacaktır.
Yaşasın Halil Çelik yoldaşın anısı!
Kardeşçe selamlarımla,
Sosyalist Eşitlik Partisi (Avustralya) adına
Peter Symonds