SEP sosyalist bir programla Sri Lanka devlet başkanlığı seçimlerine katılıyor

Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Sri Lanka şubesi olan Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP), emperyalist savaşa ve işçi sınıfının sosyal ve demokratik haklarına yönelik derinleşen saldırılara karşı sosyalist bir alternatif öne sürmek için 21 Eylül’de yapılması planlanan devlet başkanlığı seçimlerine katılıyor.

Pani Wijesiriwardena

Adayımız Pani Wijesiriwardena, 2015 ve 2019 devlet başkanlığı seçimlerinde de aday olmuş deneyimli bir parti lideridir. İşçi sınıfının çıkarları için mücadele konusunda elli yıllık bir geçmişe sahiptir. Emekli bir öğretmen olarak, işçilerin ve ezilen kitlelerin -parasız eğitim de dahil- haklarına yönelik saldırılara karşı verdiği ilkeli mücadele, kendisine öğretmenler ve öğrenciler arasında büyük bir saygınlık kazandırmıştır.

Siyaset kurumunun tüm partilerinin karşısında, işçilere, gençlere ve yoksullara gerçeği sadece biz söylüyoruz: karşı karşıya oldukları yakıcı sorunlar - ağırlaşan yoksulluk, işsizlik ve diğer sosyal krizler - kapitalizm ve ulus devlet yapısı altında çözülemez.

SEP, seçimleri, işçilerin ipleri kendi ellerine almalarının ve çıkarları için mücadele etmek üzere kapitalist partilerden ve sendikalardan bağımsız Eylem Komiteleri kurmalarının gerekliliğini açıklamak için kullanacaktır. Bu, Sri Lanka’da ve uluslararası alanda kapitalizmi ortadan kaldırmak ve toplumu, acil sosyal ihtiyaçları karşılamak ve insanlığın karşı karşıya olduğu felaketlere son vermek üzere sosyalist temelde yeniden düzenlemek için birleşik bir hareket geliştirmenin temelini oluşturmaktadır.

Kapitalizmin küresel krizi

Devlet başkanlığı seçimi, küresel kapitalizmin 1930’lardan bu yana yaşadığı en büyük krizin bir parçası olan Sri Lanka’daki burjuva egemenliğinin eşi görülmemiş ekonomik ve siyasi krizinin ortasında yapılıyor. Sri Lanka Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe hükümeti, dünyanın dört bir yanındaki benzerleri gibi, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) emirlerini harfiyen uygulayarak, tüm yükü işçilerin, gençlerin ve kır yoksullarının üzerine yıkıyor.

Halihazırda üç cephede ortaya çıkan, insanlığı nükleer bir soykırımla tehdit eden ve hızla tırmanan dünya savaşı tehlikesine karşı yalnızca SEP ve uluslararası Troçkist hareket DEUK’taki kardeş partileri uyarıda bulunuyor.

ABD-NATO güçleri, üçüncü yılında Ukrayna’da Rusya’ya karşı tırmanan bir savaşın içerisindeler ve artık doğrudan müdahale etmeyi planlıyorlar. Aynı emperyalist güçler, Ortadoğu’da faşizan İsrail rejiminin Gazze’deki soykırımını ve özellikle İran’ı hedef alan yıkıcı bir bölgesel savaşı tetiklemeyi amaçlayan canice provokasyonlarını destekliyor. Bu çatışmalar Washington’da, ABD emperyalizminin küresel egemenliğine yönelik başlıca tehdit olarak gördüğü Çin’e karşı üçüncü bir cephe açmak için gerekli hazırlıklar olarak görülüyor.

Hükümet ya da muhalefet partilerinden herhangi biri, ABD emperyalizminin ve müttefiklerinin suç teşkil eden savaşlarına karşı çıkmıyor. Aslında, uzun süredir ABD yardakçısı olan Devlet Başkanı Wickremesinghe, stratejik bir konuma sahip olan adayı Amerikan silahlı kuvvetlerine açarak, Sri Lanka’yı Çin’e karşı ABD önderliğindeki savaşa giderek daha fazla entegre etti.

SEP, devlet başkanlığı seçimlerinde Sri Lanka’da ve Güney Asya’da savaş karşıtı bir hareketin inşası için kampanya yürütecek. Bu kampanya DEUK’un, savaşın temel nedeni olan kapitalizme son vermek için işçi sınıfının savaşa karşı birleşik bir uluslararası hareketini inşa etme mücadelesinin bir parçasıdır.

SEP/IYSSE'nin 9 Kasım'da Kolombo'daki Fort Tren İstasyonu'nda Gazze soykırımına karşı gerçekleştirdiği protestodan bir kesit.

Emperyalizmin nükleer savaştan geri adım atacağına inanmak bir yanılsamadır. COVID-19 pandemisinin yol açtığı devasa ölü sayısı, şirket kârları ve ulusal çıkarlar uğruna kitlesel ölümlerin normalleştirildiğini göstermektedir.

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler sınırlı da olsa herhangi bir hafifletme önlemini tamamen terk ederken, pandemi beşinci yılında küresel çapta 28 milyondan fazla can aldı.

Artan ölümleri ve insanları güçten düşüren Uzun COVID’i durdurabilmenin tek yolu olarak, SEP ve DEUK, uluslararası işçi sınıfının COVID’in küresel ölçekte ortadan kaldırılması için mücadele etmesinin aciliyeti konusunda ısrar etmektedir.

Sri Lanka’daki 2022 kitlesel ayaklanması

Kapitalizmin küresel krizi, 2022’de dış borç geri ödemelerinde temerrüde düşmesinin ardından Sri Lanka’da en keskin ifadesini buldu. Bu durum fiyatların fırlamasına yol açtı, gıda, ilaç ve yakıtta ciddi kıtlıklar yarattı ve hükümete karşı kitlesel bir ayaklanmayı tetikledi. Bu, sınıf mücadelesinin uluslararası yükselişinin bir parçasıydı.

2022 ayaklanması, emekçilerin üzerinde baskı oluşturmaya devam eden ve giderek kötüleşen sosyal krizi dindirmede başarısız oldu. SEP, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, bu başarısızlıktan işçiler için gerekli siyasi dersleri çıkarmak üzere kampanya yürütecek.

Milyonlarca işçinin katıldığı iki genel grev yapan ve baskı tehditlerine meydan okuyan kitlelerin Kolombo ve diğer şehirlerin sokaklarına dökülmesi, işçi sınıfının gücünü ortaya koydu. Devlet Başkanı Gotabhaya Rajapakse ülkeden kaçmak ve istifa etmek zorunda kaldı.

Ne var ki, işçi sınıfının çıkarlarını temsil eden bir siyasi parti ve programın yokluğunda, Rajapakse rejiminin yerini neyin alacağı sorusunun yanıtı kapitalizmin savunucularının -parlamenter partilerin, onlara bağlı sendikaların ve Öncü Sosyalist Parti gibi sahte solcuların- ellerine kaldı. Sonuç, geçtiğimiz iki yıl boyunca IMF’nin kemer sıkma taleplerini acımasızca dayatan ve her türlü muhalefeti engellemek ve bastırmak için polis devleti yöntemlerine başvuran Wickremesinghe’nin anti-demokratik bir şekilde devlet başkanı olarak atanması oldu.

İşçiler Wickremesinghe’nin işlere, ücretlere, çalışma koşullarına ve sağlık-eğitim gibi temel hizmetlere yönelik saldırılarına defalarca grevler ve protestolarla karşılık verdiler. Ancak sendikalar büyüyen muhalefet hareketini kasıtlı olarak bölünmüş, kapsamı sınırlı ve hükümete taviz verme yönünde nafile çağrılarla sınırlandırdı.

Wickremesinghe, ücret artışları ya da temel hizmetlerin sürdürülmesi için para bulunmadığını ve istihdamın yok edilerek devlete ait işletmelerin satılması gerektiğini açıkça ilan etti. Grevleri yasaklamak için Zorunlu Hizmet Yasası’nı kullandı ve işçilere, gençlere, kent ve kır yoksullarına karşı ordu ve polisi görevlendirdi.

Ne muhalefet partileri -Samagi Jana Balawegaya (SJB) ve Janatha Vimukthi Peramuna (JVP)- ne de sendikalar Wickremesinghe’ye meydan okumak için ortak bir kampanya yürüttüler. Hepsi de IMF’nin Sri Lanka kapitalizminin ekonomik krizinin bedelini işçi sınıfının ödemesi gerektiği yönündeki talebine alternatif olmadığı konusunda hemfikir. Bir bütün olarak siyaset kurumu, burjuva egemenliğini doğrudan tehdit eden muhalefetin 2022’dekinden daha geniş bir ölçekte yeniden ortaya çıkmasından korkuyor.

Muhalefet partilerinin sahte seçim vaatlerine kimse kanmamalıdır. SJB ve JVP, JVP’nin seçim cephesi Ulusal Halk Gücü (NPP) ile birlikte, 2022 ayaklanmasını parlamento alanıyla sınırlandırarak siyaseten felce uğratmada etkili olmuştur.

SJB, içinden çıktığı sağcı Wickremesinghe’nin Birleşik Ulusal Partisi gibi, IMF’nin programını dayatmaya en az Wickremesinghe kadar kararlıdır. Nitekim 2022’de SJB liderleri Rajapakse’yi IMF’ye gitmeyi geciktirdiği gerekçesiyle eleştirdiler.

JVP kendisini burjuva egemenliğinin güvenilir bir savunucusu olarak öne çıkarmaya kararlıdır. Liderleri IMF gündemini desteklediklerini defalarca ilan ettiler ve emekçilerin muhalefetini bastırma yeteneklerini egemen sınıfa göstermek için seçim öncesinde tüm grev ve protestoları durdurdular. JVP liderleri ABD’li diplomatlarla kapalı kapılar ardında toplantılar düzenleyerek Amerikan emperyalizmi ve onun savaşlarıyla aynı safta yer almaya istekli olduklarını gösterdiler.

Çeşitli plantasyon sendikaları da dahil olmak üzere Tamil partilerinin hiçbiri savaşa, kemer sıkmaya ve polis devleti önlemlerine karşı en ufak bir muhalefeti temsil etmemektedir. Bu partiler, Tamil burjuvazisinin çıkarları adına konuşmaktadırlar. Tamil burjuvazisinin tek kaygısı, Tamil işçi sınıfını sömürme kabiliyetlerini arttıracak bir iktidar paylaşımı düzenlemesi için büyük partilerden herhangi biriyle anlaşma yapmaktır.

Devlet başkanlığını kim kazanırsa kazansın ve bir sonraki hükümeti kim kurarsa kursun, IMF çizgisi takip edilecek ve işçi sınıfı ile ezilen kitlelerin temel sosyal ve demokratik haklarına yönelik saldırılar yoğunlaştırılacaktır. Aynı zamanda, şu ya da bu şekilde, Sri Lanka kaçınılmaz olarak ortaya çıkan küresel savaşın girdabına çekilecektir.

İşçilerin ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi için

2022’deki ayaklanmanın Wickremesinghe rejiminin iktidara gelmesiyle sonuçlanması kaçınılmaz değildi. Bu siyasi çalkantı sırasında SEP, kitlelere ileriye dönük bir yol sağlayan sosyalist bir perspektif öne sürdü ve bunun için mücadele etti. Düzen partilerinin kirli manevralarına karşı, emekçilerin ve gençlerin İşçilerin ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi’ni örgütlemesi için ada çapında bir kampanya çağrısında bulunduk.

Sri Lanka'nın başkenti Kolombo'da Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa'nın istifasını talep eden bir grev, 28 Nisan 2022, Perşembe. [AP Photo/Eranga Jayawardena]

Muhalefet partileri, sendikalar ve Öncü Sosyalist Parti’nin (FSP) sahte solcuları, emekçilerin karşı karşıya olduğu sosyal felakete bir çözüm olarak tüm partilerden oluşan bir geçici hükümeti öne sürerken, SEP, Temmuz 2022’de yayımladığı bir açıklamayla, bu geçici hükümete herhangi bir şekilde katılmayı reddetti. Bunun “işçi sınıfının sosyal ve demokratik haklarına yönelik yıkıcı bir saldırı hazırlarken, egemen sınıfın zaman kazanması için bir araç” olacağı uyarısında bulunduk.

SEP ayrıca FSP’nin “halk konseyleri” oluşturarak parlamento “dışında bir güç” inşa etme çağrısına da karşı çıktı. Bu sözde halk konseyleri, emekçilerin hakları için mücadele edebilecekleri bağımsız organlar değil, herhangi bir muhalefeti kapitalist partilere bağlı tutmanın araçlarıdır. FSP ve müttefikleri, kitlelerin yapabileceği tek şeyin bir sonraki hükümete taviz vermesi için baskı yapmak olduğunda ısrar ediyorlar.

İşçi sınıfı kendi bağımsız yolunu çizmek zorundadır. 2022 açıklamamızda da belirtildiği gibi: “Demokratik ve Sosyalist Kongre’nin temelleri, bizzat işçiler ve kır emekçileri tarafından, adanın dört bir yanındaki işyerlerinde, fabrikalarda, plantasyonlarda, mahallelerde ve kırsal alanlarda kendi sınıf çıkarları için mücadele edecek eylem komitelerinin kurulması yoluyla atılmalıdır. Eğer bu komiteler emekçilerin özlemlerine gerçek bir ses verecekse, kapitalist sınıfın tüm partilerinden ve sendika uşaklarından bağımsız olmaları elzemdir.”

Sosyalist politikalara dayanan bir işçi ve köylü hükümeti

Bu program ve perspektif uğruna mücadele bugün yakıcı bir aciliyet kazanmaktadır. SEP, seçim kampanyasını Demokratik ve Sosyalist Kongre çağrısını yaygınlaştırmak için kullanacak ve işçi sınıfını birleştirmek ve sosyalist politikaları uygulayacak bir işçi ve köylü hükümetinin temelini atmak için ada çapında bir Eylem Komiteleri ağı kurulmasına yardımcı olacaktır.

Bu amaçla SEP aşağıdaki talepleri savunmaktadır:

  • IMF kemer sıkma politikalarına hayır! Tüm dış borçlar reddedilsin!
  • Bankalar, büyük şirketler ve plantasyonlar işçilerin demokratik denetimi altında kamulaştırılsın!
  • Kırsal kesimdeki çiftçilere ve yoksullara yönelik tüm sübvansiyonlar ve sosyal programlar yeniden tesis edilsin ve genişletilsin!
  • Yoksul çiftçilerin, küçük balıkçıların ve küçük işletmecilerin tüm borçları silinsin!
  • Kolombo egemen çevrelerinin Sinhala-Budist şovenizmi ve Tamil burjuvazisinin Tamil milliyetçiliği de dahil olmak üzere her türlü milliyetçiliğe ve toplulukçuluğa karşı çıkın. Sınıf çıkarları için mücadele etmek üzere işçiler birleşmek zorundadır.

Bu talepler için siyasi mücadele, işçi sınıfının kırsal kitleleri seferber etme ve iktidarı ele geçirme gerekliliğini ortaya koymaktadır. İhtiyaç duyulan şey, süper zenginlerin kârlarını değil, acil insani gereksinimleri karşılamak için ekonomik yaşamın sosyalist temelde tamamen yeniden düzenlenmesidir.

Savaşa, toplumsal eşitsizliğe ve diktatörlüğe karşı sosyalizm mücadelesi, işçilerin kapitalizmi ortadan kaldırmak için birleşik bir uluslararası mücadele vermesini gerektirir. ABD ve Avrupa’daki emperyalist merkezler de dahil olmak üzere Güney Asya ve dünyanın dört bir yanındaki işçiler, sosyal ve demokratik haklarına yönelik benzer bir saldırıyla karşı karşıyadır. Sri Lankalı işçilerin eylem komiteleri, işçileri kapitalizme karşı ortak bir mücadelede birleştirmek için DEUK tarafından başlatılan Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı’na (TK-Uİİ) katılmalıdır.

SEP seçim kampanyasını, işçileri ve gençleri bu devrimci görevleri üstlenmeye hazırlamak ve eğitmek için kullanacaktır. Tüm işçileri, öğrencileri, kırsal kitleleri ve ilerici aydınları SEP’in seçim kampanyasına destek vermeye ve katılmaya, adayımız Pani Wijesiriwardena’ya oy vermeye ve SEP’e katılma başvurusunda bulunmaya çağırıyoruz.

En önemlisi de, 2022 ayaklanmasının temel dersi, egemen sınıfa ve onun tüm siyasi uşaklarına karşı siyasi mücadeleye önderlik edecek kitlesel bir devrimci partinin gerekliliğidir. SEP, seçim kampanyasını, önümüzdeki mücadelelerde siyasi önderlik sağlamak üzere partiyi ve gençlik hareketi Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’i inşa etmek için kullanacaktır.

Loading