Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP) 14 Kasım’da Sri Lanka’da yapılacak olan genel seçimlere katılıyor. Başkent Kolombo’da, kuzeydeki Jaffna’da ve merkezi plantasyon bölgesindeki Nuwaraeliya’da olmak üzere üç seçim bölgesinde 41 aday gösteriyoruz. SEP Siyasi Komite üyeleri Vilani Peiris, P. T. Sampanthar ve M. Thevarajah sırasıyla bu yerlerdeki seçim listelerimizin liderleridir.
SEP, savaşa, kemer sıkma önlemlerine ve otoriter yönetim biçimlerine yönelişe karşı, işçi sınıfının uluslararası sosyalizm temelinde bağımsız bir siyasi hareketini inşa etmek için bu parlamento seçimlerine müdahale ediyor.
2022’de işçilerin, gençlerin ve kır yoksullarının şiddetli sosyal yoksunluğa karşı kitlesel ayaklanması Gotabaya Rajapakse’yi başkanlıktan uzaklaştırdı. Ancak tüm düzen partilerinin ve sendikaların desteğiyle halkın arkasından iktidara gelen halefi Ranil Wickremesinghe, emekçilere yönelik saldırıyı daha da yoğunlaştırdı.
Küresel sermaye ve büyük şirketlerin emrinde çalışan Wickremesinghe hükümeti, büyük harcama kesintileri, cezalandırıcı elektrik tarifesi artışları ve azalan oranlı vergiler de dahil olmak üzere Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) vahşi kemer sıkma önlemlerini dayattı.
Şimdi ise milyonlarca emekçi, Janatha Vimukthi Peramuna (JVP) ve onun seçim cephesi Ulusal Halk Gücü (NPP) lideri Anura Kumara Dissanayake’yi başkanlığa seçti ve bir JVP/NPP hükümeti kuruldu.
Dissanayake ve JVP/NPP, göreve gelirken, geleneksel egemen kapitalist partilere ve onlara her zaman hakim olan küçük bir yozlaşmış egemen sınıf aileleri kliğine (Jayawardenler/Wickremesinghesler, Rajapakslar, Premadaslar, vb.) karşı halkın köklü düşmanlığını sinik bir şekilde kullandılar.
SEP, tüm işçilere ve kır emekçilerine kesin bir uyarıda bulunuyor: İkinci kez kandırılmanıza izin vermeyin! Dissanayake, Rajapakse ve Wickremesinghe’den farklı olmadığını kanıtlayacaktır.
JVP/NPP sağcı, emperyalizm yanlısı, Sinhala şovenisti bir partidir. Sri Lanka medyasında yer alan Dissanayake’nin bir “solcu”, hatta bir “Marksist” olduğu iddiaları, işçi sınıfının kafasını karıştırmak ve siyasi olarak silahsızlandırmak için öne sürülen yalanlardır.
JVP, Tamil karşıtı ırkçı savaşın hevesli bir destekçisiydi, uzun zaman önce sosyalizmden bahsetmekten vazgeçti ve son otuz yılını kendisini Kolombo siyaset kurumuna entegre ederek geçirdi.
Dissanayake ve JVP/NPP defalarca IMF’nin kemer sıkma dayatmalarını uygulama sözü vermiştir. Bunlar arasında 400’den fazla kamu iktisadi teşebbüsünün özelleştirilmesi/yeniden yapılandırılması, yüz binlerce kamu hizmeti işinin yok edilmesi, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere temel hizmetlerde daha fazla kesinti yapılması ve kitleler üzerindeki vergi yükünün arttırılması yer almaktadır.
Emekçiler, Dissanayake’nin “kanun ve düzen”in JVP/NPP’nin ekonomik “kalkınma” programı için hayati önem taşıdığı yönündeki tekrarlanan açıklamalarından bir uyarı çıkarmalıdır. JVP/NPP hükümeti, kemer sıkma önlemlerine karşı kaçınılmaz muhalefeti bastırmak için mevcut anti-demokratik yasaları kullanmaktan çekinmeyecektir. Onun, otoriter yürütme başkanlığını kaldıracağı yönündeki iddialarından neredeyse tamamen vazgeçmiş olması dikkat çekicidir.
JVP/NPP hükümeti, çıkarlarını korumak için kendisine bel bağlayan egemen sınıf tarafından el üstünde tutulmaktadır. JVP’nin iktidara gelmesi halinde ekonomik bir felaket yaşanacağını öne süren Wickremesinghe’nin yeni hükümete olan güvenini hemen beyan etmesi açıklayıcıdır. ABD Başkanı Biden ve Hindistan Başbakanı Modi de yeni hükümetle yakın işbirliği yapma isteklerini teyit ettiler.
Dissanayake, halkı kandırarak JVP/NPP’ye parlamentoda çoğunluk sağlamak ve IMF kemer sıkma politikalarının bir sonraki aşamasına geçmeden önce elini güçlendirmek için erken seçim çağrısında bulundu.
İşçi sınıfını yeni JVP/NPP hükümetine karşı önümüzdeki siyasi mücadeleye siyasi ve örgütsel olarak hazırlamak için verdiğimiz mücadelede, SEP’in seçim kampanyasının temel bir unsurdur.
İşçi sınıfının ve ezilen kitlelerin karşı karşıya olduğu yakıcı sorunların -yoksulluk, işsizlik, toplumsal eşitsizlik, büyüyen dünya savaşı tehlikesi ve demokratik haklara saldırı- hiçbirinin kapitalizm ve ulus devlet çerçevesinde çözülemeyeceğini söylüyoruz.
İhtiyaç duyulan şey, toplumu sosyalist temelde dönüştürecek ve süper zengin azınlığın kârlarını değil, büyük çoğunluğun acil toplumsal ihtiyaçlarını karşılayacak bir işçi ve köylü hükümeti için mücadelede emekçilerin farklı mücadelelerinin birleştirilmesidir.
Emperyalist savaşa karşı işçi sınıfı öncülüğünde küresel bir hareket için
Sri Lanka seçimleri, adadaki burjuva egemenliğini sarsan eşi benzeri görülmemiş bir toplumsal, ekonomik ve siyasi krizin ortasında yapılıyor. Bu krizin kendisi, ABD’nin başını çektiği emperyalist güçleri saldırganlık ve dünya savaşı yoluyla dünyayı yeniden paylaşma arayışına iten dünya kapitalizminin sistemik çöküşünden kaynaklanmaktadır.
ABD ve diğer emperyalist güçler, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere karşı bir yıldır sürdürdüğü soykırım savaşını siyasi ve maddi olarak desteklediler ve şimdi de Lübnan’ın istila edilmesini ve İran’a saldırı hazırlıklarını destekliyorlar.
ABD-NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı kışkırttığı savaş, bu küresel savaşın ikinci cephesidir. Geçtiğimiz iki buçuk yıl boyunca emperyalist güçler savaşı durmaksızın tırmandırdılar ve yağmacı amaçlarına ulaşmak için nükleer savaşı göze almaya hazır olduklarını açıkça ortaya koydular.
Aynı zamanda ABD emperyalizmi, en tehlikeli rakibi olarak gördüğü Çin’e karşı provokasyonlarını ve savaş hazırlıklarını tehlikeli bir şekilde tırmandırıyor.
ABD ve müttefiki Hindistan, Sri Lanka da dahil olmak üzere Güney Asya ülkelerini Çin’e karşı yürüttükleri savaşa entegre etmek için agresif bir şekilde çalışıyor. JVP liderliği, Wickremesinghe hükümeti döneminde çoktan mesafe kat edilmiş bir politika olan Washington ve Yeni Delhi ile aynı çizgiye gelme isteğinin sinyallerini çoktan verdi. Biden’ın kutlama mesajına yanıt veren Dissanayake, kendi liderliğindeki Sri Lanka’nın ABD ile yakın çalışacağını ve Washington’ın Hint-Pasifik’teki çıkarlarını ilerleteceğini açıkladı.
SEP, ABD emperyalizminin ve müttefiklerinin insanlığı yıkıcı bir üçüncü dünya savaşına sürüklemesini, yalnızca uluslararası işçi sınıfının devrimci müdahalesinin durdurabileceği konusunda ısrar etmektedir. Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) diğer şubeleriyle birlikte, savaşın kaynağına, yani kapitalizme ve dünyanın rakip ulus devletlere bölünmesine son vermek üzere uluslararası işçi sınıfının birleşik bir savaş karşıtı hareketi için kampanya yürütüyoruz. Sri Lanka’daki ve Güney Asya’daki işçileri ve gençleri savaşa karşı bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz.
Bir sınıf egemenliği krizi
Premadasa liderliğindeki Samagi Jana Balawegaya (SJB), Wickremesinghe’nin Birleşik Ulusal Partisi (UNP), Sri Lanka Özgürlük Partisi (SLFP), eski devlet başkanları Mahinda ve Gotabhaya Rajapakse’nin Sri Lanka Podujana Peramuna’sı (SLPP) ve Tamil burjuva partileri de dahil olmak üzere burjuva siyaset kurumunun tüm partileri kargaşa içinde. Krizlerinin temel nedeni, onlarca yıldır derinleşen yoksulluk, toplumsal eşitsizlik ve savaşa başkanlık etmelerinin ardından halk desteğinin kan kaybetmesidir.
İçlerinden hiçbiri emekçiler için herhangi bir alternatifi temsil etmiyor. JVP’nin parlamento çoğunluğunu kazanma girişiminde başarısız olması durumunda, hiçbiri Dissanayake’nin IMF kemer sıkma politikalarını uygulamasına ya da Sri Lanka’yı Amerikan emperyalizminin savaş arabasına koşmasına en ufak bir engel teşkil etmeyecektir.
SEP, işçileri, işçi sınıfını burjuva parlamenter yapıya siyasi olarak bağlamak için çalışan Öncü Sosyalist Parti (FSP) gibi sahte sol partileri reddetmeye çağırır. FSP, yeni JVP/NPP hükümetinin sola çekilebileceğini iddia ederek ve bu hükümetin gerici karakterinin üstünü örterek yanılsamalar yaratmaktadır.
2022 ayaklanmasının dersleri ve İşçi ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi için mücadele
SEP, işçi sınıfına 2022 kitlesel ayaklanmasının ufuk açıcı derslerini taşımak için mücadele edecektir. Dört ay boyunca devam eden ayaklanma, grevleriyle Rajapakse rejiminin belini kıran işçi sınıfının muazzam toplumsal gücünü ortaya koydu. Ayrıca, tahammül edilemez yaşam koşullarına karşı birlikte sokaklara dökülen Sinhala, Tamil ve Müslüman kitlelerin nesnel sınıf birliğini de güçlü bir şekilde teyit etti.
Diğer yandan, ayaklanmanın ölümcül siyasi zayıflığı, işçi sınıfının kenarda durması ve siyasi inisiyatifi egemen sınıfa, onun partilerine ve sendikalara bırakmasıydı. JVP ve FSP tarafından yönetilenler de dahil olmak üzere sendikalar, parlamento sandalyelerinin yeniden düzenlenmesine dayanan “geçici” bir kapitalist hükümet talebini desteklediler. Sonuç, tüm partilerin kararlılıkla desteklediği IMF anlaşmasını müzakere eden ve dayatan Wickremesinghe’nin anti-demokratik bir şekilde göreve getirilmesi oldu.
Tüm bu güçlere karşı SEP, “geçici hükümeti” reddetti ve 2022 ayaklanmasını, tüm kapitalist düzene karşı işçi sınıfının bağımsız seferberliğine dayanan devrimci bir sosyalist programla silahlandırmaya çalıştı.
Sendikalar ve burjuva partilerinden bağımsız olarak, temel ihtiyaçları güvence altına alma mücadelesini örgütlemek, kemer sıkmaya karşı çıkmak ve işçi iktidarı için bir hareket geliştirmek üzere her işyerinde ve kırsal alanda işçilerden ve yoksullardan oluşan eylem komiteleri kurmak için mücadele ettik.
Temmuz 2022’de SEP, büyüyen bir eylem komiteleri ağına dayanan İşçilerin ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi’ni inşa etmek için bir kampanya başlattı. Bu kongre, işçi sınıfının ve ezilen kitlelerin mücadelelerini birleştirmelerinin, taleplerini dile getirmelerinin ve parlamento ve yürütme başkanlığı da dahil olmak üzere burjuvazinin tüm parti ve kurumlarına sistematik olarak karşı çıkmalarının aracı olacaktır.
İki yıl sonra, işçi sınıfının JVP/NPP hükümetine karşı patlayıcı mücadelelere gireceği koşullarda, eylem komiteleri kurma ve İşçilerin ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi’ni toplama mücadelesi daha da aciliyet kazanmıştır.
İşçi sınıfının birliği için! Her türlü milliyetçiliği ve toplulukçuluğu reddedin!
İşçi sınıfı bölünmeyi göze alamaz. İşçileri, Sinhala şovenizmi, Tamil ayrılıkçılığı ve her türlü toplulukçuluk* dahil olmak üzere her türlü milliyetçiliği reddetmeye çağırıyoruz. Uyarıyoruz: JVP/NPP’nin kötü şöhretli Tamil karşıtı kışkırtma sicilini örtbas etme girişimleri sizi yanıltmasın. İşçi sınıfı onun büyük sermaye gündemine meydan okudukça, JVP/NPP işçileri bölmek ve artan toplumsal öfkeyi gerici bir yöne kanalize etmek için Sinhala şovenizmini körüklemeye başvuracaktır.
Devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Dissanayake ve JVP’si Budizmin anayasada yüceltilmiş olan statüsünü desteklediklerini bir kez daha teyit ettiler ve kuzey ve doğudaki Tamillere JVP/NPP hükümetine karşı çıkmaları halinde “güneyin” gazabına uğrayacakları tehdidinde bulundular. Kapitalist Tamil partilerine gelince, onlar da IMF kemer sıkma politikalarını destekliyorlar ve Sri Lanka’nın Washington’ın uydusu olarak hizmet etmesinin sıkı destekçileri konumundalar. Tamil seçkinlerinin tek kaygısı, işçi sınıfı pahasına ayrıcalıklarını ve kârlarını arttırmak için bir “iktidar paylaşımı” anlaşması elde etmektir.
SEP, egemen sınıfın tüm hiziplerine ve zehir saçan toplulukçu politikalarına karşı çıkarak, tüm emekçilerin -Sinhala, Tamil ve Müslüman- birliğini sağlamak için mücadele etmektedir. Bu, Sri Lanka-Eelam Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurmak amacıyla, Güney Asya’da ve uluslararası alanda sosyalizm uğruna daha geniş bir mücadelenin parçasıdır.
Eylem programımız
İşçileri aşağıdaki talepler için mücadele etmeye çağırıyoruz:
- IMF kemer sıkma programını bütünüyle reddedin! Burjuvazinin aldığı dış borçlar reddedilmeli ve kitlelerin acil sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için burjuvaların haksız servetleri kamulaştırılmalıdır.
- Tüm özelleştirmelere ve kapitalist yeniden yapılandırmalara hayır! Özelleştirme tehdidiyle karşı karşıya olan tüm kamu sektörü işletmeleri işçilerin demokratik denetimi altına alınsın!
- Kırsal kesimdeki çiftçiler ve ihtiyaç sahipleri için sübvansiyonlar ve sosyal programlar arttırılsın!
- Bankalar, büyük şirketler ve plantasyonlar işçi sınıfının demokratik denetimi altında kamu işletmelerine dönüştürülsün!
- Devasa askeri-güvenlik aygıtı dağıtılsın! Tüm birlikleri, Tamil azınlığa baskı uygulamaya devam ettikleri kuzey ve doğudan geri çekin!
- Temel Kamu Hizmetleri Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Çevrimiçi Güvenlik Yasası da dahil olmak üzere tüm baskıcı yasalar yürürlükten kaldırılsın!
- Otoriter yürütme başkanlığı lağvedilsin!
SEP, stratejisini Troçkist Sürekli Devrim programına dayandırmaktadır. Sri Lanka’daki işçiler, Güney Asya’da ve dünyanın dört bir yanında, aynı kapitalist kemer sıkma ve yoğunlaştırılmış işçi sömürüsü dürtüsüyle ve aynı savaş ve diktatörlük tehdidiyle karşı karşıya olan ve kitlesel ve devrimci mücadelelere giren işçilerle güçlerini birleştirmelidir.
2022’deki ayaklanmanın en önemli dersi, işçi sınıfının mücadelelerine sosyalist-enternasyonalist bir program aşılayacak, onun siyasi bağımsızlığını sağlayacak ve ezilen kitleleri Sri Lanka ve dünya kapitalizmine karşı bir araya getirme mücadelesine öncülük edecek devrimci bir önderlik inşa etme ihtiyacıdır.
Tüm işçileri ve gençleri SEP’i işçi sınıfının kitlesel devrimci partisi olarak inşa etme mücadelesine katılmaya, Dünya Sosyalist Web Sitesi’ni okumaya ve 14 Kasım’da Kolombo, Jaffna ve Nuwaraeliya bölgelerindeki adaylarımıza oy vermeye çağırıyoruz.
Dipnot
* Toplulukçuluk/komünalizm, tarihsel olarak dini veya etnik kimlik inşa etme, farklı topluluklar olarak tanımlanan insanlar arasında çekişmeyi kışkırtma ve özellikle Asya’da bu gruplar arasında toplumsal şiddeti körükleme girişimlerini ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Tarihten, inanç farklılıklarından ve topluluklar arasındaki gerilimlerden kaynaklanmaktadır. Hindistan, Bangladeş, Pakistan ve Sri Lanka’da önemli bir sosyal sorundur. Britanya sömürge yönetimi döneminden bu yana, Hindistan’daki dini topluluklar, özellikle Hindular ile Müslümanlar arasında topluluksal/komünal çatışmalar meydana gelmiş ve zaman zaman topluluklar arası ciddi şiddete yol açmıştır (Wikipedia).