Hong Kong’daki yangında ölenlerin sayısı 94’e yükselirken yüzlerce kişi halen kayıp

Hong Kong’da yüksek katlı yedi konut binasını yok eden yangın, 36 saatten fazla sürdükten sonra neredeyse tamamen söndürüldü. Hong Kong saatiyle sabah 9’da İtfaiye Departmanı, 94 kişinin öldüğünü ve 76 kişinin yaralandığını açıkladı.

Bu rakamlar artmaya devam edecek. Kayıp sayısı yetkililer tarafından 24 saattir güncellenmedi ve halen 279 olarak duruyor. Bu, 1948’de 176 kişinin hayatını kaybettiği depo yangınından bu yana Hong Kong tarihinin en kötü yangınıdır.

Hong Kong'un Yeni Bölgeler'indeki Tai Po semtinde bulunan Wang Fuk Court konut kompleksinde çarşamba günü başlayan yangında yanmış binaların görüntüsü, 28 Kasım 2025 Cuma. [AP Photo/Chan Long Hei]

Tai Po’daki Wang Fuk Court dev apartman sitesinde çarşamba günü öğleden sonra yangın çıktı. Site tadilattaydı. Hong Kong’un geri kalanının çoğu gibi, binalar bambu iskele ve yeşil ağlarla kaplıydı. Yangının doğrudan nedeni henüz ortaya çıkarılmış değil ancak yangın başladıktan sonra, yapıları çevreleyen iskele ve ağları korkunç bir hızla yuttu ve yedi yüksek binayı alevler içinde bıraktı.

Kurtulanlar, yangın alarmlarının çalmadığını bildirdiler. Pencereler, kolay alev alan straforla kaplıydı. Kurtulan yaşlı apartman sakinlerinden biri, basına, pencerelerin dışarıdan straforla kaplı olduğunu ve evinin tamamen karanlık olduğunu söyledi. Banyo penceresini kaplayan straforun bir çatlağından yangını görmüş ve kaçmayı başarmıştı. Diğerleri yangını belki de hiç görmemişti.

Sitedeki bina bakımından sorumlu olan Prestige Construction and Engineering Company, strafor ve yanıcı ağ gibi yasa dışı, düzenlemeye tabi olmayan malzemeler kullanmış görünüyor. Hong Kong Çalışma Bakanlığı, web sitesinde şirketlerin son iki yıldaki ihlallerinin kaydını tutuyor ancak bu sınırlı süre içinde bile Prestige Construction, Kasım 2023’te diğer şantiyelerde iki güvenlik ihlali nedeniyle suçlu bulunmuş. Şirket, konut sitelerinde 11 inşaat projesini yürütmekteydi.

Polis, Prestige Construction’ın iki yöneticisini ve bir danışmanını kasıtsız insan öldürme şüphesiyle gözaltına aldı. İnşaat şirketinin ofislerine yapılan baskında ihale belgelerine, çalışan listesine, bilgisayarlara ve cep telefonlarına el kondu.

Alev dirençli ağın maliyeti tabaka başına 90 Hong Kong doları iken, dört kattan yüksek binalarda kullanılması yasak olan yanıcı ağın maliyeti 50 Hong Kong dolarıdır. Tabaka başına 40 Hong Kong doları (yaklaşık 4,50 ABD doları) tasarruf etmek için alınan yasa dışı maliyet düşürme önlemlerinin, Wang Fuk kulelerinin sekizinden yedisinde yangının hızla yayılmasına neden olduğu muhtemeldir.

Site sakinleri, defalarca ihlalleri şikâyet ettiklerini söylüyorlar. Ayrıca, Prestige Construction’ın en düşük teklifi vermesine rağmen ihaleyi aldığını iddia ediyorlar ki bu da yaygın yolsuzluğa ve gizli anlaşmaya işaret ediyor.

Çalışma Bakanlığı, yangından bir hafta önce Prestige Construction’a, Wang Fuk Court’taki yangın tehlikesi konusunda uyarıda bulunduklarını bildirdi. Geçen yılın temmuz ayından bu yana üç kez iş güvenliği ihlalleri konusunda uyarılar yapılmış.

Bu da şu soruyu akla getiriyor: Öyleyse neden hiçbir önlem alınmadı? Hiçbir değişiklik yapılmadığında, tek sonuç ek uyarılarda bulunmaksa, devletin tekrar tekrar uyarıda bulunmasının ne anlamı var? Ayrıntılar halen belirsiz olsa da en azından devletin kurumsal denetim ve düzenlemelerde büyük bir ihmalkarlık gösterdiği, hatta ihlallere doğrudan ortak olduğu açıktır.

Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nin kuzeyindeki Yeni Bölgeler denilen yerde bulunan Tai Po’nun 320.000’den fazla sakini ağırlıklı olarak işçi sınıfından ve düşük gelirli insanlardır. Bu sakinlerin çoğu, Wang Fuk Court gibi devlet destekli konut sitelerinde yaşıyorlar.

Ölenlerin çoğu yaşlılar ve çok küçük çocuklar. 2021 yılında yapılan bir devlet nüfus sayımı, kompleksin 4.600 sakininin yaklaşık yüzde 40’ının 65 yaşın üzerinde olduğunu tespit etmişti. Sıradan bir günde, yaşlılar parkta toplanarak gölgede mahjong oynarlar, sabahları tai chi (taiciçüen) yapmak için bir araya gelirler; yaşlı kadınlar torunlarına bakar, yaşlı erkekler ise yakındaki Lam Tsuen nehrinde balık tutar.

Emlak ilanlarına göre, 1983 yılında inşa edilen sitenin yaklaşık 2.000 dairesinin ortalama yüzölçümü 39 ile 44 metrekare arasındadır. Bu evlerde birden fazla kuşak beraber kalıyor. Birçoğunda, ortak gelirleriyle herkesi, büyükanne ve büyükbabaları ve çocukları geçindiren evli çiftler yaşıyor.

Ebeveynler işteyken, büyükanne ve büyükbabalar okul çağına gelene kadar ufak çocuklara bakarlar. Evin yaşlı üyeleri bu rolü artık sürdüremez hale geldiğinde ise, genellikle Filipinli veya Endonezyalı bir hizmetçi işe alınarak evde yaşayıp yaşlılara ve çocuklara bakar.

Yangının çıkış saatinden dolayı, dairelerde mahsur kalanların çoğunun büyükanne ve büyükbabalar ile küçük çocuklar olduğu görülüyor. Hong Kong haberleri dün, çalışan bir annenin yaşlı kayınvalidesi ve küçük kızının öldüğünü öğrenmesinin yürek burkan görüntülerini yayınladı.

Yangında en az bir Filipinli ve iki Endonezyalı hizmetçi hayatını kaybetti. Asya Göçmenler Koordinasyon Kurulu’na göre, en az sekiz göçmen işçi halen kayıp. Gerçek sayıların daha yüksek olduğu şüphe götürmez. Ev hizmetçileri topluluğunun Facebook paylaşımlarında, kayıp olanlar ve onların bakımını üstlendikleri çocukların bulunması için çağrılar yer alıyor.

Konsolosluklara göre çok sayıda ev işçisi hayatta kalmış ve şu anda tahliye barınaklarında bulunuyor. Vizeleri istihdama bağlı olan bu işçiler, Hong Kong yönetimi tarafından neredeyse kesin olarak ülkelerine geri gönderilecekler.

Binlerce kişi şu anda tahliye merkezlerinde ve acil durum barınaklarında yerde yatarak kalıyor. Birçoğu hâlâ kayıp yakınlarını bulmak için çaresizce arama yapıyor. Hong Kong’daki sıradan yurttaşlar, onlara bağışlar ve yardım koordinasyonu ile yoğun bir destek sağlıyor.

Devletin kurbanlara sağladığı yardım şu ana kadar yetersiz ve neredeyse aşağılayıcı düzeyde. Belediye Başkanı John Lee Ka-Çiu, hükümetin kurbanlara yardım etmek için 300 milyon Hong Kong doları (39 milyon ABD doları) tutarında bir fon oluşturacağını ve her haneye 10.000 Hong Kong doları nakit yardım yapılacağını taahhüt etti. Bu miktar, yaklaşık 30 metrekarelik bir dairenin bir aylık kirasına denk geliyor. Hong Kong’da bir daireye taşınmak için ilk ve son ayın kirası, bir aylık depozito ve emlakçıya yarım aylık kira ödenmesi gerekiyor. Bu tutar, devletin sunduğu yardımın üç buçuk katına denk düşüyor.

Belediye başkanı, her kurban ailesine bir sosyal hizmet görevlisi atanacağını ve iki hafta boyunca bir pansiyon veya otelde konaklama sağlanacağını ekledi. Kurbanlar sadece sevdiklerini kaybetmekle kalmamış, sahip oldukları her şeyi de kaybetmiş durumdalar. Toplumun bağışlarıyla sağlanan ikinci el kıyafetler giyiyorlar. Hong Kong yönetimi ise onlara sadece iki haftalık konaklama ve bir aylık kira yardımı sağlıyor.

Konut krizi, dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olan Hong Kong’un belirleyici sosyal özelliklerinden biridir. Yedi buçuk milyon insan, yaklaşık 80 kilometrekarelik bir alanda yaşıyor. Hong Kong’da saatlik asgari ücret 42,1 Hong Kong dolarıdır ve 2025 yılında sadece 2,1 Hong Kong doları artarak yaklaşık 27 ABD senti artış göstermiştir.

Hong Kong’daki konut krizi, aşırı nüfus artışının değil, aşırı eşitsizlik ve emlak spekülasyonunun bir sonucudur.

Hong Kong, dünyanın mega zenginlerinin önemli bir kısmına ev sahipliği yapmaktadır. Zenginler, bazen tek bir aileye ait olan çok katlı evlerde, hatta bazen orta yükseklikteki binaların tamamında yaşamaktadır. Tek bir zengin aile, 20 veya 30 ev işçisi istihdam edebilmektedir: şoförler, dadılar, aşçılar, yat ekibi. Zenginler Peak’te veya Central denilen finans bölgesinde yaşarlar, dünyanın en pahalı gayrimenkulleri olan Tsim Sha Tsui’deki alışveriş merkezlerinde Gucci ve Prada ürünleri satın alırlar. Maserati ve Lamborghini spor arabaları, son derece verimli bir toplu taşıma sistemine sahip olan ve saatte 60 kilometreden fazla hız yapmanın zor olduğu Hong Kong sokaklarında sıkça görülen bir manzaradır.

Bu arada, 220.000 kişi, Hong Kong’daki standart bir park yerinden daha küçük olan ve “kafes evler” olarak bilinen kiralık alanlarda yaşamaktadır. Bu tür bölünmüş birimlerin sayısı, özellikle Şam Şui Po gibi eski, işçi sınıfı mahallelerinde artmaktadır. Küçük bir elektrikli fan ve yatak ayak ucunda bir pirinç pişirici, düzgünce katlanmış giysiler ve diğer küçük eşya yığınları, penceresiz odalarda çarşafların üzerinde durur. Her yatak alanı, orada kalanlar “ev”den uzaktayken kilitlenebilen bir kafesle çevrilidir.

Hong Kong’da kiralık sosyal konutlar için ortalama bekleme süresi beş buçuk yıldır. Bekleme süresi kısalmamakta, aksine uzamaktadır. İnsanlar hayatlarını başvuru sürecine göre planlamaktadır: gençler evliliği ertelerken, mutsuz çiftler boşanmaktan kaçınmaktadır.

Hong Kong’daki sosyal konut sistemi, 1953 yılının Noel Günü’nde Şek Kip Mei gecekondu mahallesinde meydana gelen ve 53.000 kişiyi evsiz bırakan bir başka yangın felaketinin ardından başlatılmıştı. Emekçi nüfusa barınak sağlamak zorunda olan ve sınırın hemen ötesinde zafer kazanan Çin devriminin ideolojik ve siyasi baskısını hisseden İngiliz sömürge yönetimi, her birime 11 metre kare alan tahsis eden, ortak tuvalet ve yıkama/yıkanma alanları sistemi olan toplu konutlar inşa etti. Bunlar evdi ama mimarileri hapishanelere benziyordu.

Mevcut sübvansiyonlu konutların kiraları piyasa fiyatının yaklaşık yüzde 30 ila 40 altında ancak piyasa fiyatı dünyanın en pahalıları arasındadır. Bir ailenin sübvansiyonlu konutun kirasını ödemesi için bir aylık gelirinin tamamını harcaması gerekiyor; ikinci veya üçüncü bir gelirle yaşamak, çocuklarının okul masraflarını ödemek, üniversite için para biriktirmek zorundalar.

Bu tür felaketlerin yol açtığı keder kızgınlığa dönüşüyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi sınıfı için olduğu gibi, Hong Kong’daki sosyal ve ekonomik koşullar da patlama noktasına gelmiş durumda ve öfke yüzeye çıkmaya başlıyor.

Loading