TK-Uİİ toplantısındaki konuşma

İşten çıkarmalar, açlık ve iş cinayetleriyle mücadele ve taban komiteleri

Los Angeles öğretmenleri belediye binası önünde greve katılırken, Ocak 2019

Aşağıdaki konuşma, 16 Kasım 2025 Pazar günü Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı (TK-Uİİ) ev sahipliğinde düzenlenen çevrimiçi toplantıda Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) muhabiri Tom Hall tarafından yapıldı. “İşten çıkarmalar ve açlıkla mücadele etmek için taban komiteleri inşa edelim!” başlıklı etkinlik, dünyanın dört bir yanından 200’den fazla işçiyi ve destekçiyi bir araya getirdi.

İşçi sınıfına açılan bir savaşın ortasında olduğumuz için bu toplantıyı düzenledik. Önümüzdeki görev, köklerini işçilerin bağımsız örgütlenmesinden alan, eşitsizliğe ve oligarşiye karşı mücadeleye dayanan ve dünyanın dört bir yanındaki işçilerin ortak çıkarlarını savunan bir program temelinde bir karşı saldırı hazırlamaktır.

Bu, ekonomik, siyasi ve askeri boyutları olan bir savaştır. Bu savaş, serveti ve gücü benzeri görülmemiş boyutlara ulaşan bir mali oligarşi tarafından yürütülmektedir. Elon Musk’ın Tesla’dan aldığı ve toplamı 1 trilyon doları bulan yeni ödeme paketi, bunun sadece son örneklerinden biridir. Bu otomotiv şirketi, geçtiğimiz yıl 5 milyar dolar kadar kâr edebilmiş, küresel otomotiv pazarının sadece küçük bir yüzdesine sahip, satışları ve gelirleri düşüşte olan bir şirkettir.

Ancak bu, en uç örneklerden sadece bir tanesidir. İstatistikler yığını, bu kesimin mülksüzleştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Oxfam, sadece 10 ABD milyarderinin servetinin 2020’den bu yana altı kat arttığını tespit etti. Onlar geçtiğimiz yıl boyunca servetlerini 700 milyar dolar artırarak 1,79 trilyon dolardan 2,5 trilyon dolara çıkardılar.

Eşitsizlik daha önce hiç görülmemiş seviyelere ulaştı ve Amerika’daki —aslında tüm dünyadaki— yaşamın her alanına hükmediyor.

Amerika’daki egemen seçkinler, nesiller boyunca siyasi hakimiyetlerini iki şirket partisi aracılığıyla dayattılar. Ancak Donald Trump’ın ortaya çıkışı, Anayasa’yı açıkça ihlal etmesi ve demokratik haklara yönelik saldırılarıyla birlikte, sınıf çıkarları her zamankinden daha açık ve kaba bir şekilde dışa vuruluyor. Trump, şirket diktatörlüğü inşasının bir aracıdır. Demokratlar buna karşı mücadele etmeyecek çünkü onlar da Wall Street’in diğer partisidir.

Yakın zamanda sona eren hükümetin kapanması süreci, on milyonlarca insanın bel bağladığı sosyal programlara saldırmak için kullanıldı. Sadece 8 milyar dolar yüzünden, gıda yardımı alanların bu ay aç kalmasına ve açlıktan ölmesine göz yumuldu. Oysa aynı miktar, ordu içinde maaşları ödemek ve Trump’a sadakati güvence altına almak için kolayca bulundu. Bu arada Wall Street de eğer mali dolandırıcılıkları çökerse, kendilerini kurtarmak için birkaç gün içinde trilyonlarca dolar bulunabileceğini biliyor.

Oligarşi ile demokrasi birbiriyle uyuşmaz. Aslına bakılırsa, demokratik hakların yok edilmesi, egemen sınıfın işçilerin yaşam standartlarına ve sosyal haklarına yönelik saldırısının siyasi ifadesidir. Amaç, işçilerin koşullarını yüzyıl geriye götürmektir. Bu, demokrasi görünümü altında bile yapılamaz.

Bu toplumsal gerileme, sonu gelmeyen felaketler dizisinde net olarak görülmektedir. İşyerlerindeki patlamalar ve yangınlar, Amerikan yaşamının olağan bir parçası haline gelmiştir. Bu ay 14 kişinin ölümüne neden olan UPS uçak kazası, şirketlerin pervasızlığının bir ürünüydü. Uçak kullanım ömrünü doldurmuştu ve yakıt tankı büyük onarımlar geçirmişti. UPS yönetiminin suç teşkil eden icraatlarına dair çok daha fazlası ortaya çıkacaktır.

Bu korkunç kazalar, amansız bir iş hızlandırma baskısı ve işçi güvenliğinin hiçe sayılmasından kaynaklanmaktadır. Buna, Detroit yakınlarında bir posta tasnif makinesi tarafından yutulan posta işçisi Nick Acker’ın korkunç ölümü de dahildir. Acker’ın bedeni sekiz saat boyunca bulunamadı.

Challenger, Gray & Christmas verilerine göre, ABD şirketleri bu yıl 1,1 milyon kişinin işten çıkarılacağını duyurdu. İşten çıkarmalar tatil sezonunda da devam ediyor. Verizon 15.000 kişinin işten çıkarılacağını duyurdu. UPS, sadece bu yıl 48.000 işi ortadan kaldırmakla övünüyor. Amazon 14.000 kişinin daha çıkarılacağını açıkladı. Otomotiv sektörü tüm dünyada binlerce kişiyi işten çıkarıyor.

Şirketler, işgücünün bütün kesimlerini ortadan kaldırmak için Yapay Zekâ’yı (YZ) silah haline getiriyor. Amazon, otomasyon atılımlarını kullanarak önümüzdeki birkaç yıl içinde 500.000 daha az işçi istihdam etmeyi umuyor. Bir Dünya Ekonomik Forumu çalışması, 2030 yılına kadar 92 milyon iş kaybı tahmininde bulunuyor.

Soru şu: Para nereye gidiyor? İlk olarak, artan sömürü yoluyla devasa süper kârlar bekleyen Wall Street’in ceplerine akıyor. YZ’nin kendisi, içine trilyonların döküldüğü devasa bir mali balon haline geldi. Ve yeni savaşlar için muazzam kaynaklar hazırlanıyor.

Sorun YZ değildir. YZ; ilerici toplumsal amaçlara uygun şekilde kullanıldığında, üretkenlikteki artışlar; ücret kaybı olmaksızın çalışma haftasını kısaltmak, sağlık hizmetlerini ve emekliliği iyileştirmek, açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırmak için kullanılabilir. Tam tersi amaçla kullanılıyor olmasının tek nedeni, onu kapitalist oligarşinin kontrol ediyor olmasıdır.

Egemen sınıf, suçu yabancı işçilere ve göçmenlere atarak dikkati başka yöne çekmeye çalışıyor. UAW (Birleşik Otomotiv İşçileri) Sendikası Başkanı Shawn Fain ve Teamsters Sendikası Başkanı Sean O’Brien da dahil olmak üzere sendika bürokratları, işçilerin çıkarlarına ihanet etmedeki ve satış sözleşmelerini zorla kabul ettirmedeki rollerini örtbas etmek için buna dahil oluyorlar. Ancak gerçek şu ki, gezegenin dört bir yanındaki işçiler aynı oligarşiyle karşı karşıyadır ve aynı toplumsal çıkarlara sahiptir.

İşçiler sadece artan saldırılara direnmekle kalmamalı, aynı zamanda servetin yeniden bölüşümü ve egemen sınıfın asalak hakimiyetine son vermek üzere üretimin işçi denetimine girmesi için mücadele ederek saldırıya geçmelidir.

Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı’nın (TK-Uİİ) uğruna mücadele ettiği şey şudur: Egemen sınıfa çağrılar yapan değil, eşitlik için ve oligarşiye karşı mücadelede kök salan bağımsız bir hareketin ve örgütün inşası. Biz dünyanın dört bir yanında işçileri öldüren ve sakat bırakan yağma savaşlarına son vermek için mücadele ediyoruz. Diktatörlüğe karşı, tüm zenginliği yaratan büyük çoğunluğun, yani işçi sınıfının toplum üzerinde demokratik denetim kurması için mücadele ediyoruz. Ve servetin, ait olduğu yere, yani işçi sınıfına geri aktarılması için mücadele ediyoruz.

Bu hareketin taban komiteleri biçimini alması gerektiğinde ısrarcıyız, çünkü bu hareket hem sermaye partilerinden hem de onların sendika bürokrasisi içindeki dalkavuklardan tamamen bağımsız olmalıdır. Taban komiteleri işyerinde gerçek demokratik denetim, sendikalardaki bürokratik aygıtın lağvedilmesi ve tüm dünyada işçilerin ortak bir mücadelede birleşmesi için mücadele edecek yeni tipte bir örgütlenmedir. Bu tür komiteler son birkaç yılda dünyanın birçok yerinde inşa edildi ve bugün o işçilerin bazılarının sesini işiteceksiniz.

Bu toplantıdaki herkes ne yapılacağına karar verme sorumluluğu altında. Hiçbir şey kendiliğinden çözülmeyecek. Eylemsizlik, en gerici güçlerin savaşmadan zafer kazanmasını garantilemenin en kesin yoludur.

Sizi aşağıdaki adımları atmaya çağırıyoruz:

İlk olarak, daha fazla bilgi edinmek ve taban komiteleri inşa etmek için wsws.org/workers adresinden kaydolun.

İkincisi, en güvendiğiniz iş arkadaşlarınızı belirleyin ve ne yapmayı planladığınız ve taleplerinizin ne olması gerektiği hakkında küçük grup tartışmaları düzenlemeye başlayın.

Üçüncüsü, bunun sonucunda işyerinizde bir taban komitesi kurun. Bir talep listesi hazırlayın ve listeyi iş arkadaşlarınız arasında dolaşıma sokun. Bunları Dünya Sosyalist Web Sitesi’nde yayımlayacağız.

Son olarak, TK-Uİİ’ye üye olun. Bu size yalıtılmışlıktan kurtulma, dünyanın dört bir yanındaki işçilerle tartışma, işbirliği yapma ve ortak eylemler örgütleme gücü verecektir.

Loading