Perşembe akşamı Yunan liman işçileri Pire Limanı’nda saatlerce süren bir protesto gösterisi düzenleyerek İsrail’e giden bir silah sevkiyatını durdurdular.
Bir kamyondaki konteynerde Hayfa’ya giden bir gemiye yüklenmek üzere tonlarca mermi olduğunu öğrenen onlarca işçi Pire kapısında toplandı ve limana giden kamuya açık bir yolda aracı durdurdu.
Konteyner Kuzey Makedonya’dan getirilmişti ve içinde 21 ton mühimmat vardı. İsrail’e giden Marshall Adaları bandıralı bir gemiye yüklenecekti.
Tradewinds web sitesinin haberine göre, “Şu anda limanın rıhtımlarında bulunan tek gemi, Evergreen Line’a kiralanan ve İsrail’in Hayfa ve Aşdod limanlarına uğrayan Levant Service’de çalışan Marshall Adaları bandıralı 1.868 tonluk Vega Coligny’dir (2023 yapımı).”
Pire Konteyner Terminali PCT’deki eylemi Konteyner Elleçleme İşçileri Sendikası (ENEDEP) örgütledi. PCT, Çin devletine ait COSCO Shipping Ports Limited’in bir yan kuruluşudur. Ege Denizi’nin batı kıyılarındaki Saron Körfezi’nde yer alan liman, Yunanistan’ın en büyük ve Avrupa’nın en önemli limanlarından biridir.
PCT, “bir liman tesisi işletmecisi olduğunu ve imtiyaz sözleşmesi uyarınca, sözleşmeden doğan yükümlülüğünün kargonun geçişine izin vermek olduğunu” belirten bir açıklama yaptı.
“Söz konusu kargo, protestocular tarafından kamuya açık bir yolda ve terminale giriş kapılarının önünde engellenmiştir.”
Kamyonu durduran liman işçileri “Filistin’e özgürlük” ve “Dünya halklarının katillerine toprak ve su yok” gibi sloganlar attılar. Konteynerin üzerine şu sözler yazıldı: “Katiller, limandan defolun.”
Sky News tarafından yayınlanan protesto videosunu buradan izleyebilirsiniz.
Tüm İşçilerin Militan Cephesi’nin (PAME) X hesabında yayınlanan açıklamada, “Pire işçileri tüm gece İsrail konteynerini bloke ettikten sonra, ‘Marla BULL’ gemisi silahlar olmadan yola çıktı,” denildi. Marla Bull gemisi İsrailli ZIM Integrated Shipping Services şirketine ait.
Pire limanı uzun zamandır Stalinist Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve ona bağlı sendikaların kalesi konumunda. KKE, İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımına karşı çıkıyor. ENEDEP’in başkanı, üst düzey bir sendika bürokratı olan Markos Bekris, Yunanistan’da özel sektörde faaliyet gösteren Yunan İşçileri Genel Konfederasyonu’nun (GSEE) yönetim kurulunda ve aynı zamanda PAME yönetim kurulunda yer alıyor. Bekris bu yıl Avrupa Parlamentosu seçimlerine KKE adayı olarak katıldı.
Kamyonun durdurulmasından önce ENEDEP’in Facebook sayfasında yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Pire limanının savaş için bir sıçrama tahtası olmasına izin vermeyeceğimizi yüksek sesle haykırmanın zamanı geldi... Barış için mücadele ediyoruz... Yunanistan’ın savaşa katılmasına hayır!”
Balkan Insight (Birn) web sitesi ise şunları kaydetti: “Pire İşçi Merkezi, Attika Metal Sendikası ve Yunanistan Gemi İnşa Sanayi, Gemi Kaptanları Sendikası, işçiler, gençler ve Pire’deki diğer örgütler sevkiyatı durdurma eylemine katıldılar.”
İşçiler Filistinlileri katletmek üzere gönderilen mühimmat sevkiyatını başarıyla durdururken, liman yetkilileri misilleme peşinde. Reuters’ın Cuma günkü haberine göre, “Yükü taşıyan kamyon liman yetkililerinde kaldı ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Sahil güvenlik yetkililerinden biri, bir sendika lideri hakkında tutuklama emri çıkarıldığını söyledi. Bir başka yetkili ise konteynerin geçerli bir transit geçiş iznine sahip olduğunu belirtti.”
Birn’e konuşan bir Yunan Sahil Güvenlik sözcüsü şunları söyledi: “[Mermileri taşıyan] araç, bir ön soruşturma yürüten Keratsini Liman İdaresi’ne devredildi.”
Pire liman işçilerinin eylemi, başlıca emperyalist güçlerin tamamı tarafından desteklenen İsrail’in Filistinlilere yönelik sistematik katliamını engelleyebilecek olanın yalnızca dünyanın dört bir yanındaki işçilerin koordineli eylemi olduğunu göstermektedir. Haziran ayında Pire’deki EDENEP üyeleri, İsrail’e askeri malzeme taşıdığını tespit ettikleri bir başka geminin, MSC Altair’in limana yanaşmasını engellemişlerdi.
Yunanistan’daki işçiler ayrıca NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşı körüklemek üzere silah taşınmamasını sağlamak için harekete geçmişlerdi. Nisan 2022’de Selanik’teki liman işçileri, Ukrayna’ya gidecek NATO teçhizatını gemiye yüklemeyi reddettiler.
Filistinli sendikalar, İsrail bir yılı aşkın bir süre önce istilayı başlatırken sendikaların bu tür eylemler yapmasını talep etmişti. Ancak çoğunlukla işçiler tarafından örgütlenen az sayıda eylem dışında (örneğin Kasım 2023’te Barselona’daki liman işçilerinin eylemi), uluslararası sendikal bürokrasi İsrail’in savaş makinesi için silah ve malzeme taşınmasını durdurmak için parmağını bile kıpırdatmadı.
Yunan liman işçilerinin cesur ve ilkeli duruşu, İsrail’in ölümcül saldırısı yoğunlaştıkça işçi sınıfının giderek radikalleştiğini ortaya koymaktadır.
Gazze’deki savaşı engelleyecek daha ileri eylemler, sendikal aygıtı aşarak, Avrupa çapında ve uluslararası düzeyde işçiler tarafından örgütlenmelidir. KKE’nin Yunan limanları içindeki örgütsel gücü ve sendikaların Avrupa’nın en önemli limanlarında sahip olduğu konum göz önünde bulundurulduğunda, İsrail’in soykırımına büyük bir darbe vuracak çok daha fazla eylem örgütlenebilirdi.
Bu ay Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) şunları kaydetti: “Geçtiğimiz on yıl içinde İsrail silah ithalatını büyük ölçüde arttırdı. SIPRI, 2019-23 arasındaki beş yıllık dönemde İsrail’in dünyanın en büyük 15. ana silah ithalatçısı olduğunu ve bu dönemde küresel silah ithalatının yüzde 2,1’ini gerçekleştirdiğini tahmin etmektedir. İsrail 2009-13 döneminde 47. sıradaydı.”