Dördüncü Enternasyonal’in 80 Yılı: Tarihin Dersleri ve Günümüzde Sosyalizm Uğruna Mücadele
Dördüncü Enternasyonal, Troçki tarafından, işçi sınıfı içindeki devrimci önderlik krizini çözmek için kuruldu.
Dördüncü Enternasyonal, Sosyalist Devrimin Dünya Partisi'dir. Sovyetler Birliği'nin ve Komünist (Üçüncü) Enternasyonal'in Stalinist yozlaşmasına karşı Marksizm uğruna mücadeleyi ileriye taşımak için 1938'de Lev Troçki tarafından kurulmuştur.
Troçki, 1923'te, Josef Stalin önderliğindeki ulusalcı bürokrasinin iktidarı gasp etmesine karşı koymak ve 1917 Rus Devrimi'ne can veren sosyalist enternasyonalizm programını savunmak için Sol Muhalefet'i kurmuştu. Troçki, 1933'te, Stalinizmin yıkıcı politikalarının olanak sağlaması sayesinde Nazilerin iktidara gelmesi üzerine yeni bir (Dördüncü) Enternasyonal'i kurma çağrısı yaptı.
Kuruluşundan sonraki on yıllarda, Dördüncü Enternasyonal içinde tekrar tekrar revizyonist eğilimler ortaya çıktı. Bu eğilimler, şu ya da bu şekilde, Dördüncü Enternasyonal’in işçi sınıfı içinde bir devrimci parti inşa etme yönelimini terk etmesini savunuyor ve bunun yerine, şu ya da bu küçük burjuva, Stalinist, Sosyal Demokrat veya burjuva milliyetçi eğilime uyarlanma çağrısı yapıyordu.
Dördüncü Enternasyonal'in Uluslararası Komitesi (DEUK), 23 Kasım 1953’te, Dördüncü Enternasyonal içinde, ABD’deki Troçkist hareketin kurucusu James P. Cannon’un önderlik ettiği öğretiye bağlı Troçkistler ile Michel Pablo ve Ernest Mandel önderliğindeki bir oportünist hizip arasında yaşanan bölünmenin ardından kuruldu. Dünya Sosyalist Web Sitesi’ni yayımlayan DEUK, Marksizmin ilkelerini savunmaktadır ve bugün dünyada devrimci sosyalizmin tek temsilcisidir.
Bu sayfada okurlar, Dördüncü Enternasyonal’in tarihi üzerine makalelerin, kitapların ve konuların linklerini bulacaklar. Okurlarımızı kitaplığımızda mevcut olan eserleri de incelemeye davet ediyoruz.
Dördüncü Enternasyonal, Troçki tarafından, işçi sınıfı içindeki devrimci önderlik krizini çözmek için kuruldu.
Lenin, Bolşevik Parti’nin kurucusu, 1917 Ekim Devrimi’nin önderi ve yirminci yüzyılın siyasi ve entelektüel tarihinde hiç kuşkusuz çok büyük bir figürdü.
Lev Troçki’yi Savunurken kitabı, bu büyük Marksist devrimciye sığınak olmuş ülkede de artık mevcut olacak.
Dördüncü Enternasyonal'in Troçki'nin önderliğinde kurulması, son derece büyük tarihsel öneme ve güncel geçerliliğe sahip bir olaydır.
Savunduğumuz Miras, 1988’de kitap olarak yayımlandı. Bu eserin kökenleri, DEUK’un ve Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (ABD) önceli olan İşçiler Birliği’nin 1982-1986 yılları arasında DEUK’un eski Britanya şubesinin ulusalcı oportünizmine karşı Troçkizmi savunma mücadelesinde yatmaktadır. Savunduğumuz Miras, öğretiye bağlı Troçkizmin 20. yüzyıldaki sürekliliğini ortaya koymaktadır.
Bu doküman, SEP’in 3-9 Ağustos 2008 tarihleri arasında toplanan kuruluş kongresinde tartışılmış ve kabul edilmiştir. Eser, işçi sınıfının ve Marksist hareketin yüzyılı aşkın bir tarihe uzanan önemli tarihsel olaylarının ve siyasi deneyimlerinin izini sürerek, sosyalizm mücadelesinin teorik ve siyasi temelini ortaya koymaktadır.
DEUK’un Britanya şubesi İşçilerin Devrimci Partisi (WRP), uzun bir siyasi yozlaşma sürecinin ardından, 1985’te, Troçkizmden kesin olarak koptu. Bu eser, WRP içinde yaşanan, Britanyalı Troçkistlerin daha önce savunmuş oldukları ilkelerden kopmasıyla bağlantılı krizi belgeleriyle ortaya koymaktadır.
İlk kez 1986 sonbaharında DEUK’un üç aylık dergisi Dördüncü Enternasyonal’de (Cilt 13, Sayı 2) yayımlanan bu eser, DEUK’un 1982’den 1986’ya kadar Troçkist ilkeleri savunmak ve WRP’nin Troçkizme ihanetine karşı çıkmak için verdiği mücadelenin orijinal belgelerinden oluşmaktadır.
Ekim 1917’de, I. Dünya Savaşı katliamının ortasında, Vladimir Lenin ve Lev Troçki liderliğindeki Bolşevik Parti’nin önderlik ettiği Rus işçi sınıfı, Aleksandr Kerenski başkanlığındaki kapitalist Geçici Hükümet’i devirerek dünya tarihindeki ilk işçi devletini kurdu. Dokuz aydan kısa bir süre önce Rusya, Çar II. Nikolay’ın başında bulunduğu bir monarşi ile yönetiliyordu. Devrim, emperyalist savaşta sonun başlangıcıydı.
Rus Devrimi, dünya tarihinde yeni bir dönemi başlattı. Kapitalist Geçici Hükümet’in devrilmesi, kapitalizme alternatifin ütopik bir hayal değil, işçi sınıfının bilinçli siyasi mücadelesi yoluyla ulaşılabilecek gerçek bir olasılık olduğunu kanıtladı.
Troçki ve destekleyicileri, Ekim 1923’te Sol Muhalefet’i kurdu. Sol Muhalefet’in amacı, Josef Stalin’in önderlik ettiği yükselen tutucu, ulusalcı bürokrasiye karşı Komünist Parti’yi ve Komintern’i sosyalist enternasyonalizm çizgisinde düzeltmekti.
Stalin ile Troçki arasında ortaya çıkan çatışma, uzlaşmaz siyasi programlar arasındaydı. Stalin’in iktidarını pekiştirmesi ve kişilik verdiği bürokratik diktatörlük kaçınılmaz değildi. Bu durum, uluslararası ve Avrupa’daki devrimin gecikmesi nedeniyle, ekonomik olarak geri kalmış ve yalıtılmış bir işçi devletinin koşullarından kaynaklanmıştı.
Troçki, Stalinizmi eleştirirken, Stalinist bürokratların pragmatik ulusalcı manevralarından kıyaslanamayacak kadar daha ileri görüşlü olduğu kanıtlanmış bir dünya sosyalist devrimi teorisi geliştirdi.
Rusya Komünist Partisi’ni ve Komintern’i reformdan geçirme biçimindeki ilkeli strateji, 1923’te kurulmasından beri –Uluslararası– Sol Muhalefet’e yol göstermişti. Ancak 1933’te Stalin’in yıkıcı politikalarının olanak sağlamasıyla Almanya’da Nazilerin iktidara gelmesi, bu politikanın yeniden değerlendirilmesini gerektirdi.
Hitler’in zaferini takip eden aylarda, Troçki, Stalin’in izlediği politikalara Komintern partilerinden herhangi bir eleştirinin gelip gelmeyeceğini görmek için bekledi. Komünist Enternasyonal, 7 Nisan 1933’te, Almanya Komünist Partisi’nin politikalarını kesin olarak onayladı. Troçki, yeni bir yolun gerekli olduğu sonucuna vardı. 15 Temmuz 1933 tarihli açıklamayla, Komintern’den ayrılma ve yeni bir Enternasyonal inşa etme çağrısı yaptı. Hayatının geri kalanını bu mücadeleye adadı.
Troçki, 1938’de kaydedilen bu konuşmasında, Dördüncü Enternasyonal’in kuruluşunu ve 1928'de Amerika Komünist Birliği olarak kurulan, daha sonra Sosyalist İşçi Partisi halini alan ABD’deki Troçkist hareketin onuncu yıldönümünü kutluyor.
Sovyetler Birliği’nde Josef Stalin önderliğindeki karşıdevrimci bürokrasi, 1930’larda, Ekim Devrimi’nin neredeyse tüm önderliğini öldürdü. 1936 ile 1938 yılları arasında, Zinovyev, Kamenev, Buharin ve Rakovski de dahil olmak üzere Bolşevik önderlere karşı göstermelik duruşmalar tertiplendi. Marksist aydınların ve işçilerin birkaç siyasi kuşağının en iyi temsilcileri olan yüz binlerce sosyalist, fiziksel olarak yok edildi. 1936’dan 1939’a kadar süren karşıdevrimci şiddet dalgası sırasında yaklaşık bir milyon kişi öldürüldü.
Troçki’nin Stalin’i “devrimin mezar kazıcısı” olarak değerlendirmesini en dolaysız anlamıyla doğrulayan bu tasfiye, Sovyet işçi sınıfının devrimci bilincine büyük bir darbe indirdi ve Sovyetler Birliği bunu hiçbir zaman atlatamadı. Bu emsalsiz suçların tarihi ve kayıtları, sayısız burjuva propagandacısının, hem Stalinizmin kendisini Marksizmin teorik ve siyasi mirasına dayandırdığı iddiasını hem de Stalinizm ile Troçkizmin, tek ve aynı Marksizmin çeşitleri olduğu iddiasını inkâr edilemez bir şekilde çürütmektedir. Stalinizm ile Troçkizm arasındaki gerçek ilişki, en iyi Troçki tarafından tarif edilmiştir: Troçki, bizi “bir kan nehri” ayırmaktadır, diye yazmıştı.
Troçki, Stalinist Moskova Duruşmalarının geçersizliğini ilan ettiği ve suçlamaları soruşturmak üzere bağımsız Dewey Komisyonu’nun kurulması çağrısını halka duyurduğu bu konuşmasını, Ocak 1937’de Meksika’dan yapmıştı.
“Stalin’in bana karşı davası, egemen klik yararına modern engizisyon yöntemleriyle zorla alınmış düzmece itiraflar üzerine kuruludur. Bu duruşmalar komünizmden, sosyalizmden değil ama Stalinizmden, yani bürokrasinin halkın üzerindeki olağanüstü despotluğundan kaynaklanmaktadır!”
Ağustos 1939’da Stalin-Hitler Paktı’nın imzalanması ve ardından II. Dünya Savaşı’nın patlamasıyla, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Sosyalist İşçi Partisi (SWP) içinde Max Shachtman ve New York Üniversitesi Profesörü James Burnham önderliğindeki bir kesim, artık yozlaşmış bir işçi devleti olarak adlandırılamayacağını gerekçesiyle Sovyetler Birliği'ni savunmayı reddederek demokratik kamuoyunun basıncına teslim oldu.
Burnham, SSCB’nin artık “bürokratik ortaklaşacı” olarak tanımlanması gerektiğini ilan etti. Ona göre, bu tarihsel olarak yeni sömürücü toplum biçiminde, Stalinist bürokrasi yeni bir egemen sınıf haline dönüşmüştü. Shachtman ve Burnham, Dördüncü Enternasyonal’in bir savaş durumunda SSCB’yi savunma çağrısı yapmaması gerektiğini belirttiler.
Troçki, Stalinist rejimin “bürokratik kolektivist” –Marksizm tarafından öngörülmemiş, daha önce rastlanmadık bir sömürücü toplum biçimi– olarak tanımlanmasının kapsamlı siyasi ve tarihsel sonuçları olduğu yanıtını verdi. Söz konusu olan, son tahlilde, bizzat Marksist projenin tarihsel geçerliliğiydi.
SWP içinde süren ve Troçki’nin, yaşamının son aylarında, en parlak ve ileri görüşlü yazıları arasında yer alan birçok dokümanla katkı yaptığı mücadele, Nisan 1940’ta bir bölünme ile sonuçlandı.
Savunduğumuz Miras, 1988’de kitap olarak yayımlandı. Bu eserin kökenleri, DEUK’un ve Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (ABD) önceli olan İşçiler Birliği’nin 1982-1986 yılları arasında DEUK’un eski Britanya şubesinin ulusalcı oportünizmine karşı Troçkizmi savunma mücadelesinde yatmaktadır. Savunduğumuz Miras, öğretiye bağlı Troçkizmin 20. yüzyıldaki sürekliliğini ortaya koymaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Sosyalist İşçi Partisi'nin önderi James P. Cannon tarafından yazılan ve 1953'te yayımlanan bu belge, Troçkizmin ilkelerini tekrar teyit ediyor ve dünyanın dört bir yanındaki Troçkistleri, Dördüncü Enternasyonal'i ortadan kaldırma tehdidi yaratan Michel Pablo önderliğindeki revizyonist eğilime karşı çıkmaya çağırıyordu.
Bu devletlerle Sovyetler Birliği arasında, kökenleri itibariyle önemli bir farklılık bulunuyordu. Sovyet devleti, daha sonra ihanete uğrayan muzaffer bir proleter devrim ile kurulmuştu. Doğu Avrupa devletleri ise işçi sınıfının aktif desteği şöyle dursun, bu sınıfın şiddetli bir biçimde baskı altına alındığı koşullarda ortaya çıktı.
1968 olaylarından yarım yüzyıl sonra, bu devrimci döneme ait dersler çok büyük bir öneme sahiptir. Sınıfsal çelişkiler artık zapt edilemeyecek bir noktaya ulaşmıştır.
İşçi sınıfı, Üçüncü Enternasyonal’in yüzyıl önce çözüme ulaştırmaya çalıştığı aynı görevler ile karşı karşıya bulunuyor.
Halil yoldaş, yaşamının 40 yılından fazlasını sosyalizm mücadelesine; bunun son on yılından fazlasını da, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Türkiye şubesini inşa etmeye adamıştı.
Troçki’nin öldürülmesi, 20. yüzyılın, uluslararası işçi sınıfı ve dünya sosyalist hareketi açısından geniş kapsamlı ve uzun süreli sonuçları olan en önemli siyasi suçları arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, Troçki’nin nasıl öldürüldüğü, onlarca yıl bilinmezliğini korumuştur. Troçki’ye yönelik Stalinist komplonun kapsamı, özellikle de GPU’nun Troçkist harekete sızmasının boyutu, dikkatlice organize edilmiş bir gizlilik konusuydu.
Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi, 1975 yılında, Troçkist hareketin suikasta yönelik ilk yoğun ve sistematik soruşturmasını başlattı. Güvenlik ve Dördüncü Enternasyonal olarak bilinen bu soruşturma, Dördüncü Enternasyonal’e sızan ve Stalin’in Troçki’nin yaşamına yönelik komplosunun başarılı olmasını sağlayan GPU ajanları ağının ortaya çıkartılmasına yol açtı.
GPU, Lev Troçki'yi neden ve nasıl öldürdü?
David North ile Çevrimiçi Röportaj
Dünya Sosyalist Web Sitesi, 3-10 Ekim 2015’te, WSWS Uluslararası Yayın Kurulu Başkanı David North’la “GPU, Lev Troçki’yi Neden ve Nasıl Öldürdü” başlıklı iki bölümlük bir röportaj yaptı.
DEUK’un Britanya şubesi olan İşçilerin Devrimci Partisi (WRP), 1985’te,uzun bir siyasi yozlaşma sürecinin ardından Troçkizmden kesin olarak koptu. DEUK, WRP ile mücadelesi sırasında yazılan dokümanlarda şunu belgelemişti: WRP’nin siyasi çöküşü, önceden savunduğu gerçek Troçkist ilkelerden vazgeçmesinin, bu ilkelere ihanet etmesinin ve Pablocu oportünizme uyarlanmasının sonucuydu.
DEUK’un 1982’den 1986’ya kadar WRP’ye karşı verdiği mücadele, öğretiye bağlı Troçkizmin ve DEUK’un sürekliliğini sağladı. Okurlar bu sayfada bu mücadelenin başlıca belgelerini bulabilirler.
DEUK’un Britanya şubesi İşçilerin Devrimci Partisi (WRP), uzun bir siyasi yozlaşma sürecinin ardından, 1985’te, Troçkizmden kesin olarak koptu. Bu eser, WRP içinde yaşanan, Britanyalı Troçkistlerin daha önce savunmuş oldukları ilkelerden kopmasıyla bağlantılı krizi belgeleriyle ortaya koymaktadır.
O dönem DEUK'un üç aylık teorik dergisi olan Dördüncü Enternasyonal'in bu sayısı, DEUK'un WRP'ye karşı verdiği mücadelenin özgün belgelerini içermektedir.
Bu konferanslar, DEUK’un 1982’den 1995’e kadarki tarihini; İşçilerin Devrimci Partisi’nin Troçkist teoriye ve programa yönelik revizyonlarına ilişkin ilk detaylı eleştirinin formüle edilmesinden DEUK’un birliklerden partilere dönüşmesi kararına kadar olan dönemi ele alıyor.
Ekim 1917 sosyalist devriminden doğan Sovyetler Birliği (uzun adıyla, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği), 26 Aralık 1991’de Mihail Gorbaçov önderliğindeki Stalinist rejim tarafından resmen dağıtıldı. Sovyetler Birliği’nin yok edilmesi, egemen bürokrasinin sosyalizm karşıtı ve ulusalcı politikalarının sonucuydu ve Troçkist hareketin, Stalinizmin karşıdevrimci doğasına dair uyarılarını doğrulamıştı.
Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi, 1985-1986’da İşçilerin Devrimci Partisi’nin ulusal-oportünistleri ile yaşadığı bölünmenin hemen ardından, Stalinist bürokrasinin, Gorbaçov’un Glasnost ve Perestroyka politikalarına yansıyan kapitalizm yanlısı yönelimine ilişkin son derece ileri görüşlü bir çözümleme geliştirmiş; Sovyet ve uluslararası işçi sınıfını kapitalist restorasyon tehlikesine karşı uyarmıştı.